Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7007 E. 2024/3188 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat yükümlülüklerinin olup olmadığı ve miktarları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tamamen kusurlu olduğuna dair kusur belirlemesi ve maddi vakıa tespitinde usul ve yasaya aykırılık görmediği, davanın esasıyla ilgili tüm delillerin dosyada mevcut olduğu ve kanunun olaya doğru uygulandığı gerekçesiyle davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddedilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1254 E., 2023/1254 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yozgat Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/121 E., 2023/171 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 10.01.2008 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten ortak altı çocuklarının bulunduğunu, tarafların amca çocukları olduğunu, evlendikleri ilk günden itibaren aralarında ruhi uyuşmazlıklar başladığını, davalının müvekkiline karşı küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, sürekli "edepsiz, şerefsiz, fahişe" gibi hakaretlerde bulunarak müvekkilinin kadınlık gururunu kırdığını, çocuklarına sürekli şiddet uyguladığını, kazancını kendi kişisel tasarrufu olarak kabul ettiğini ve ailesinin geçimini sağlamadığını, davalının evi terk ettiğini, giderken de elektrik ve su aboneliklerini iptal ettirdiğini, bu nedenle 3 gün elektriksiz ve susuz kaldıklarını beyan ederek davalı ile boşanmalarını, ortak çocukların velâyetlerinin tarafına verilmesini, her çocuk için aylık 300,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi, davalıya usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin eşine hakaret ederek, şiddet uygulayarak, evinin geçimini sağlamayarak ve evi terk ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocukları Qasem Raed Shaheed Al-Majmaeı için dava tarihinden itibaren aylık 180,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, hükmedilen tedbir nafakasının çocuğun reşit olduğu 10.03.2023 tarihine kadar devamına, davacı kadın için aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren reşit olmayan ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 180,00 TL olmak üzere toplamda aylık 900,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasına karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile kararın kesinleşmesinden itibaren davacı kadın için 18.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin eşine ve çocuklara bağlı olduğu, boşanmak istemediği, tanık beyanlarının hükme esas alınarak hataya düşüldüğü, hükmedilen iştirak ve tedbir nafakası, manevî tazminatın reddi gerektiği, davalının nafakaları ve tazminatları ödeyecek mali gücünün bulunmadığı, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, tarafına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğuna ilişkin kusur belirlemesinde ve maddî vakıa tespitinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaftaki nedenleri tekrar ederek kararın tüm yönleriyle bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı; tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ile kadın lehine manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı, hükmedilen nafaka miktarı ile manevî tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2.İlgili hukuk

6100 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.