"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/911 E., 2023/634 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/69 E., 2022/232 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanmaya, karşı ve birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde; Elazığ 1. Aile Mahkemesinin 2014/532 Esas ve 2014/836 Karar sayılı dosyası ile açtığı boşanma davasının reddedildiğini, kararın 25.09.2015 tarihinde kesinleştiğini ve aradan üç yıl geçmesine rağmen eşi ile bir araya gelmediklerini beyanla, fiili ayrılık nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadının cevap ile karşı dava, vekilinin birleştirilen dava dilekçelerinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin başka kadın ile aldattığını, sürekli hakaret ve tehdit ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı ve birleştirilen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Elazığ 1. Aile Mahkemesinin 2014/532 Esas, 2014/836 Karar sayılı ilamı ile erkeğin açtığı boşanma davasında, erkeğin başka bir kadınla ilişkisinin olduğu ve kadınla birlikte yaşadığı hususunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve kararın 25.09.2015 tarihinde kesinleştiği, tarafların reddedilen boşanma davasından sonra tekrar birlikte yaşamadıkları, erkeğin hala başka kadınla birlikte yaşamaya devam ettiği ve fiili ayrılık sürecinde kadına yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının duruşmada açmış olduğu davadan feragat ettiği, boşanmak istemediği beyanı ile sadece nafaka talep ettiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile feragat sebebiyle karşı ve birleştirilen davanın reddine, asıl davanın kabulüne, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili, müvekkilinin duruşmada kendisini ifade edemediğini, erkeğin baskısı altında beyanda bulunduğunu, karar duruşmasının usulüne uygun yapılmadığını, erkeğin davasının ispat edilemediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;erkeğin davasını kabulü, karşı davanın reddi ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Elazığ 1. Aile Mahkemesinin 09.12.2014 tarih ve 2014/532 Esas, 2014/836 Karar sayılı dosyasında erkek tarafından açılan davanın reddedilerek 25.09.2015 tarihinde kesinleştiği, mevcut davanın ise 10.02.2020 tarihinde açıldığı, ilk boşanma davasının reddinin kesinleşmesinden sonra üç yıl geçtiği ve bu süre zarfında tarafların ortak hayatı yeniden kurmak için bir araya gelmedikleri, ilk davayı açarak fiili ayrılığa sebep olan ve başka bir kadın ile evlilik dışı birliktelik yaşamak sureti ile eşiyle birlikte yaşamaktan kaçınan erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, fiili ayrılığa dayalı boşanma şartlarının oluştuğu anlaşıldığından erkeğin davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olduğu, kadının 11.04.2022 tarihli duruşmada "Açtığım davamdan feragat ediyorum" şeklinde feragat beyanında bulunduğu, kadının karşı ve birleştirilen davasının feragat nedeni ile reddine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili, müvekkilinin duruşmada kendisini ifade edemediğini, erkeğin baskısı altında beyanda bulunduğunu, adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, erkeğin davasının ispat edilemediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla;erkeğin davasını kabulü ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadının adil yargılama hakkının ihlal edilip edilmediği, fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkrası,169 uncu ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 307 nci, 309 uncu, 310 uncu ve 311 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.