Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7031 E. 2024/4805 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, boşanma davasına ilişkin gerekçeli kararın tebliğinden sonra verdiği istinaftan feragat dilekçesinin geçerli olup olmadığı ve davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddinin hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin vekâletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisinin bulunması ve gerekçeli karar tebliğinden sonra yapılan istinaftan feragatin geçerli olması gözetilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/182 E., 2023/575 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sason Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/659 E., 2022/259 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 12.01.2023 tarihli ek karar ile dosyanın kesinleşmesi nedeniyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Ek kararın davalı kadın vekili tarafından istimaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Azerbaycan vatandaşı olduğunu, kadının erkeği toplum içerisinde devamlı küçük düşürdüğünü, hakaret ettiğini ve dış görünüşü ile dalga geçtiğini, ortak çocuklarını sürekli darp ettiğini, çocukların canına kast ettiğini, erkeğin annesine bıçakla saldırdığını, kadının sürekli intihar teşebbüsünde bulunduğunu, kadının defalarca evi terk ettiğini, kıskançlık yaptığını, ağır sözler sarf ettiğini, istediği olmayınca eşyaları fırlatıp kırdığını, erkeğe ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, erkeği sevmediğini söylediğini, eve gelen misafirleri evden kovduğunu, ev işleri yapmadığını, eşinin mezhebi ile dalga geçtiğini, yatağını ayırdığını ve cinsel birliktelikten kaçındığını, defalarca evi terk ettiğini, erkeğin aldığı altınları çaldığını, erkeğin ailesine hakaretler ettiğini, aşırı kıskanç olduğunu, erkeğin gelirinin çok üzerinde harcamalar yaptığını iddia ederek; evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin erkeğe verilmesine, yasal faizi ile 300.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vekilinin davayı kabul ettiği, bu husustu davalı vekilinin vekâletnamesinde özel yetki bulunduğu, velâyet düzenlemesi hususunda kabul beyanının bağlayıcılığı olmadığı, bu hususta çocukların üstün yararının gözetilerek velâyet düzenlemesi yapılarak, dosya içindeki sosyal inceleme raporlarının dikkate alındığı gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı babaya verilmesine, davacı erkek yararına 300.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, velâyet ve kabul edilen tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İlk Derece Mahkemesince verilen 12.01.2023 tarihli ek karar ile, mahkeme kararının 29.11.2022 tarihinde kesinleşerek 02.12.2022 tarihinde ilgili Nüfus Müdürlüğüne gönderildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; duruşmada davacı vekilinin duruşmaya gittiğini, müvekkili vekil olarak temsil eden avukatın duruşmaya gitmediğini, yokluğunda karar verilmesi için mahkemeye talep attığını ve davacının açmış olduğu davayı kabul ettiklerini davalının rızasını almadan mahkemeye dilekçeyle sunduğunu, davalı feragat etmiş gibi görünse de iradesinin sakatlığa uğradığını, dosyayı vekil olarak temsil eden avukatla ilgili olarak şikayet ve suç duyurusunda bulunduklarını, kadının elinde olmayan sebeplerle süresi içinde istinaf başvurusunda bulunamadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile ek karar, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, velâyet ve kabul edilen tazminatlar yönünden

istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair gerekçeli kararın taraflara 13.11.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili Av. ...'in gerekçeli kararın tebliğinden önce 27.10.2022 ve tebliğden sonra ise 26.11.2022 tarihinde istinaftan feragat dilekçesi verdiği, davalı vekilinin vekâletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisinin bulunduğu, gerekçeli kararın tebliğinden sonra yapılan 26.11.2022 tarihli istinaftan feragatin geçerli olduğu, davacının da süresinde istinaf yoluna başvurmadığı, mahkemece 29.11.2022 tarihi itibariyle kararın kesinleştirildiği, açıklanan sebeple, mahkeme kararının kesinleşmiş olması nedeni ile davalı vekilinin istinaf talebinin reddine dair ek karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ek karar, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, velâyet ve kabul edilen tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı vekili tarafından sunulan feragat dilekçesinin geçerli kabul edilip edilmeyeceği, sonuç doğurup doğurmayacağı, davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 206 ncı, 309 uncu, 310 uncu, 311 inci ve 320 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri;

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.