"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1063 E., 2023/1095 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/669 E., 2023/173 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının, müvekkiline sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, davalının aynı cinsiyete sahip insanlarla cinsel nitelikte mesajlaşmalarına ve videolarının bulunduğunu, davalının sürekli olarak telefonunu eşinden sakladığını, telefonunu çocuklara dahi vermediğini, öncelikle suç işleme ve haysiyetsizce hayat sürme aksi halde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline bırakılarak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek davaya cevap ve cevaba cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini, epilepsi tanısı konulunca eşinin kendisine destek olmadığını, hastalandıktan sonra sürekli olarak kendisini bırakıp gideceğini söylediğini, en son arıcılık yaparak yaptığı birikimlerini alarak evden ayrıldığını, eve dönmeyeceğini söylediğini beyanla davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin kendisine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma davası ispatlanamadığından reddine, davalının, davacıya hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, davalının başka erkeklerle sevgili olarak görüştüğü, davalının tam kusurlu davranışları nedeniyle tarafların evlilik birliklerinin temelinden sarsıldığı ve devamının mümkün olmadığının anlaşıldığı, ortak çocukların yaşı, fiili durumda anne ile yaşamaları ve dosya kapsımında alınan sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak çocukların bakım ve iaşesi için çocuklar lehine uygun miktarda tedbir ve iştirak nafakasına, davacı boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden kusursuz davacı lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakasına, boşanma nedeniyle davacının mevcut veya beklenen menfaatleri zedelendiğinden davacı lehine takdiren maddî tazminata, davacının kişilik hakkı saldırıya uğradığından davacı lehine manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine çocuklar lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık ayrı ayrı 250,00 TL tedbir nafakalarının 21.02.2023 tarihi itibariyle ayrı ayrı aylık 550,00 TL ye artırılmasına, karar kesinleştiğinde tedbir nafakalarının iştirak nafakası olarak devamına, davacı lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasının 21.02.2023 tarihi itibariyle aylık 650,00 TL ye artırılmasına, karar kesinleştiğinde tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı lehine 35.000,00 TL maddî ve 33.000,00 TL manevî tazminata, davacınını suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanması davasının reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.