Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7045 E. 2024/5169 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların boşanmalarına, velayet, nafaka ve tazminat konularına ilişkin kararın davalı erkek tarafından temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, çocuğun yüksek yararı ve babalık duygularının tatmini açısından yetersiz görülmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının kişisel ilişkiye ilişkin hükmünün düzeltilerek onanmasına, kararın diğer yönleri ile onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/520 E., 2023/929 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 15. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/336 E., 2019/902 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının bir iş sahibi olamadığını, evine ve ailesine bakmadığını, davalının annesinin fuhuş suçlaması ile Antalya'da tutuklanmış olduğunu, davalının evinden ve ailesinden kopuk olduğunu, evlilik birliği içerisinde alınan traktör borcu nedeniyle satışa çıkarılmış olduğunu, gizli kapaklı işlerle evlilik birliğine maddî olarak zarar vermiş olduğunu, şiddet uyguladığı, yere bardak fırlatıp, tehdit ettiğini davalının maddî ve manevî olarak ne eşi ne de çocuğuyla ilgilenmediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına davacı için aylık 300,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ile ortak çocuk için aylık 350,00 TL daha sonra devam etmek üzere nafaka ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar evlendikten sonra Dikili'ye yerleştikleri, davacının annesinin iş yapmaları amacıyla 65.000,00 TL'yi davalıya verdiği, bu para ile keçi aldıkları, ancak keçilerinin bakımının iyi yapılmadığı, davalı ...'ın hayvanlarla ilgilenmediği, bakmadığı, hayvanların bir kısmının öldüğü, bir kısmının ise davacının haberi olmadan ... tarafından satıldığı, davalının davacıya sinkaflı küfürler ettiği, Dikili'de işleri bozulduktan sonra davacının hamile iken annesinin yanına geldiği, davalının davacıyı annesi Gülseren'in yanına bıraktığı, ilgilenmediği, çocuk 4 aylık olana kadar arayıp sormadığı, gerizekalı, aptal diye hakaret ettiği, kafasına doğru kova fırlattığı, kollarından tutup silkelediği, sen ne biçim kadınsın dediği, evin maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı, bu nedenle davacının zaman zaman kendi annesinin yanına gidip kaldığı anlaşılmış olup, davalının bu kusurlu hareketlerinin neticesinde evlilik birlikteliğinin temelinden sarsıldığı, davacı için evliliğin devamında fayda bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların TMK'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına,ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine ,davalı baba ile ortak çocuk arasında her ayın 1. ve 3. Haftasında pazar saat 10:00'da başlayarak pazar günleri saat 17:00'ye kadar birlikte olacak şekilde, ayrıca resmi dini bayramların ikinci günü sabah 10:00'dan ikinci günü saat 17:00'ye kadar birlikte olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına, velâyeti anneye verilen çocuk için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasının ortak çocuğa harcanmak üzere davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair kararın devamına, kararın kesinleşmesi ile birlikte 400,00 TL iştirak nafakası,davacı lehine aylık 200,00 TL tedbir nafakasının, kararın kesinleşmesi ile birlikte 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde ; tüm yönlerden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 19.04.2013 tarihinde evlendikleri, müşterek 01.01.2017 doğumlu bir çocuklarının bulunduğu davalının düzenli olarak çalışmadığı,birlik görevlerini yerine getirmediği ,"sen ne biçim kadınsın"dediği satın alınan hayvanları davacının haberi olmadan sattığı anlaşıldığı, davacı kadın dilekçeler aşamasında ortak çocuk için aylık 350,00 TL iştirak nafakası verilmesini talep etmişi mahkeme kararında; ortak çocuk için aylık 400,00 TL iştirak nafakasına hükmetmiş olup davacının dava dilekçesindeki talebinden daha fazla iştirak nafakasına hükmetmesi doğru bulunmadığı, velâyetin anneye verilmesinin doğru olduğu, çocuğun yaşı dikkate alındığında Mahkemece yapılan düzenleme gereğince müşterek çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yararına olduğu, gerekçesi ile davalının kusur belirlemesine esas maddî vakıa, iştirak nafakasına yönelik istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin bu yönden yukarıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek tesisine, velâyete ilişkin hükmün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 350,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine davalının diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet, kişisel ilişkinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyet kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk anne ve babası ile düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Anne ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, anne ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir.

Dosya kapsamındaki sosyal inceleme raporu ve çocuğun yaşı dikkate alındığında, ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocukların fikri ve sosyal gelişmesi için de yetersizdir. Mahkemece baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde ve daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması uygun görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2. Bölge Adliye Mahkemesinin kişisel ilişkiye yönelik esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin kaldırılarak yerine 3. bent olarak "velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında çocukların yaşı, eğitim durumu, seyahat kolaylığı gözetilerek her ayın 1. ve 3. hafta sonu Cumartesi günü sabah saat 09.00'dan Pazar günü akşam saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 09.00'dan 3. günü akşam saat 18.00'e kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü sabah saat 09.00'dan 31. günü akşam saat 17.00'ye kadar, her yıl 15 günlük sömestr tatilinin ilk hafta pazartesi günü saat 09.00'dan ertesi hafta pazartesi saat 09.00'a kadar, yanına almak, görmek, gözetmek suretiyle kişisel ilişki tesisine " cümlesinin eklenmesi suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kişisel ilişkiye yönelik hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının diğer yönlerden yukarıda 1 nolu paragrafta belirtildiği sebeple ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.