Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7061 E. 2024/5174 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile nafa ve vekalet ücreti miktarlarının azlığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2656 E., 2023/954 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ödemiş Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/474 E., 2022/122 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, müvekkili için 1.000,00 TL ortak çocuk İrem için 750,00 TL, İclal için 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, nafakaların kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamını, 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "tarafların ev kirasının ödenmesi ve anlaşmalı boşanma konusunda tartıştıklarının ve davalının davacıyı baba evine bırakması nedeniyle bir süredir ayrı yaşadıklarının, davalının sık sık telefonda konuştuğunun, alkol kullandığının, başkalarınında yanında davacıya "sen aptalsın, salaksın" şeklinde hakaretvari ve küçük düşürücü söylemlerde bulunuğunun, davacı tarafın ise evle ve çocuklarla yeterince ilgilenmediğinin, çocukların kafasına bit düştüğünün, çocuklara kahvaltı hazırlamaması nedeniyle çocukların sabahları babalarının iş yerinde kahvaltı yaptığının sabit olduğu" gerekçesiyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu duruma davalının ağır kusurlu davranışları ile sebebiyet verdiği kabul edilerek, gerekçesi ile davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuklarının velâyetinin davacı anneye verilmesine, velâyeti anneye tevdii edilen ortak çocuklar ile babaları arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk İrem için aylık 500,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, İclal için aylık 300,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir, 350,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı lehine,15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin istinaf edilmemek suretiyle kesinleşen; davacı kadını baba evine bırakması nedeniyle tarafların bir süredir ayrı yaşadıkları, davalının evlilik birliği içerisinde sık sık telefonla konuştuğu, alkol kullandığı, başkalarınında yanında davacıya "sen aptalsın, salaksın" şeklinde hakaret ve küçük düşürücü söylemlerde bulunuğu kusurları yanında HTS kayıtlarına göre davalı tarafından kime ait olduğu yönünde açıklama yapılmayan, görüşmelerin haklılığına ilişkin bir savunma da getirilemeyen bazı numaralarla özellikle sms yoluyla olağan dışı görüşmeler yaparak güven sarsıcı davranışta bulunduğu, davalı tanığı Ali Y.'nin beyanına göre akşamları kahveye giderek gece 24.00 gibi eve dönmek suretiyle birlik görevlerini ihmal ettiği, kendinden kaynaklanan sebeple adli olaya karıştığı, buna karşılık davacı kadının kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, böylece, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılıp, bu duruma davalının tam kusurlu davranışları ile sebebiyet vermesine rağmen mahkemece davacı kadının da az kusurlu kabul edilmesi doğru olmadığı, davacı kadının kusur belirlemesine ve kusura esas alınan vakıalara ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne, kusurun gerekçesinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün gelir durumu, ortak çocukların yaşı, ihtiyacı, yoksulluk nafakasının niteliği, kusur durumu göz önüne alındığında ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı düşük olduğu, davacının bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile, davacı kadın lehine aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk İrem için aylık 750,00 TL, İclal için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, ,tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğu gerekçesi ile kadının tazminatlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadın lehine 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; maddî -manevî tazminatlar ile nafakaların miktarının, yerel mahkemece takdir edilen vekâlet ücretinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihindeki tarifeye göre değiştirilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların, nafakaların ve vekâlet ücretinin miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.