"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/870 E., 2023/530 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/695 E., 2022/345 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, ziynet alacağı yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın tarafından sunulan dava dilekçesi ve vekili tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; 30 yıllık evlilikleri boyunca erkeğin kadına baskı, hakaret, fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik şiddet uyguladığı, müşterek çocukların olumsuz etkilendiği, erkeğin erkek çocuklarının olmaması nedeniyle kadına hakaret ettiği, kadının kök ailesine saygısızlık yaptığı, kimseyle görüşmesine izin vermediği, cinsel hayatlarında farklı taleplerde bulunduğu tatmin olamayınca kadını dövdüğü, 2019 yılı mayıs ayında müşterek çocuklarının öğretmeninin erkeği arayarak çocuğun okul başarısının biraz gerilediğini söylediği erkeğin bunun sorumlusunu kadın olarak görüp çatalla saldırdığı, kızının araya girmesi üzerine davalının kızını dövdüğü, annesinin evine sığındığı, 2019 yılı haziran ayında kadının annesinin evine gitmesi nedeniyle erkeğin kadının annesinin evine gelerek evde bulunanlara sert şekilde davrandığı, sonrasında tek başına taşınmaya karar verdiğini söylediği kadınla aralarında tartışma çıktığı kadının boşanmak istediğini söylemesi üzerine erkeğin kadını öldürmekle tehdit ettiği ve hakaret ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, bu miktarın ilk 5 yıl boyunca ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, bu miktarın ilk 5 yıl boyunca ÜFE oranında artırılmasına ve 50.000,00 TL maddî,100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesini mümkün olmaması halinde nakden bedelinin ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediğini, kadının kök ailesinin evliliklerine müdahalesi nedeniyle evliliklerinin bozulduğunu, ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği, erkeğin kadının ailesine saygılı olduğu ve ihtiyaçları olduğunda yardım ettiği, erkek çocuk olması için baskı yapmadığını, kendisinden habersiz hukuka aykırı bir şekilde ses kaydının yapıldığını, kadın ile aralarında bir boşanma sebebinin olmaması nedeniyle kadının davasının reddine mahkeme aksi kanaatte ise müşterek çocuk Muhammed Enes Talay'ın velayetinin babaya verilmesini, kadının nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalı erkeğin evlilik hayatları boyunca karısına sistematik şekilde şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, ailesi ile görüşmesini kısıtladığı, en son davacı kadın boşanmak isteyince de kadını öldürmekle tehdit ettiğinin dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafaka miktarında ilk 5 yıl boyunca ÜFE oranında arttırım yapılmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının reddi, vekalet ücreti, nafaka ve tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü ve ferileri yönünden kararın kaldırılmasını istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvuralrının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davacı kadının, ziynet alacağına yönelik talebinin iş bu dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydına, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarları yönünden verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ve kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafakaların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu bu nedenle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocuk için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı,noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve müşterek çocuk Muhammed Enes Talay'ın yargılama aşamasında reşit olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.