Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7067 E. 2024/5177 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tazminat taleplerinin miktarı ve ziynet eşyalarının iadesi hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davalı erkeğin evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediği, davacı kadına karşı hakaret ve küçük düşürücü davranışlarda bulunduğu, ayrıca maddi yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle tam kusurlu olduğuna ve davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vermiş, ziynet eşyaları talebi yönünden ise ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yeniden yargılama yapılmasına hükmetmiş olup, bu karar usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2581 E., 2023/771 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/1059 E., 2020/137 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle, erkeğin psikolojik şiddet uyguladığını, baskı kurduğunu, sözlü şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, küçük gördüğünü belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına dava tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte 100.000,00 TL manevî, 50.000,00 TL maddî tazminata, davacının evde bulunan kişisel eşyalarının ve evlenirken almış olduğu yatak odası takımı, mutfak eşyaları, küçük ev aletleri niteliğindeki eşyaların aynen iadesine, olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00 TL'nin davacıya ödenmesine, yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya ait 20 adet bilezik (yaklaşık 20 gr) 58 adet çeyrek altın, 25 tane yarım ve 10 tane tam altın niteliğindeki ziynet eşyalarının aynen iadesine, aksi halde şimdilik 2.000,00 TL olarak ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle, davacının asılsız iddialarda bulunduğunu, davacının iddia ettiği konuların ağır kusur teşkil edecek vakalar olmadığını, davacının bir yıla yakındır çalışmadığını, hiçbir gelirinin olmadığını, evin tüm sorumluluklarının kendisince karşılandığını, alkol kullanmadığını, midesinde fıtık olduğunu ve alkol kullanamadığını, davacının aşırı kaprisli ve inatçı bir karaktere sahip olduğunu, aşırı alınganlık gösterdiğini, sürekli surat astığını, kişisel eşyalarını davacının aldığını ve ziynet eşyalarını ortak konutu terk ederken yanında götürdüğünü, açıklanan nedenlerle boşanmalarına, davacının sair taleplerinin reddine, lehine 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının alkol tüketiminin fazla olduğu, ailecek dışarı çıktıkları bir gün davalının kolunu ve içkisini genç kızların oturduğu yan masaya koyduğu, davalının davacının ablasının yanında " bu benim hayatım kimseyi ilgilendirmez, bana kimse karışamaz" şeklinde cümleler kurduğu, davalının davacıya "sen safsın, sen karışma, sen anlamazsın" şeklinde cümleler kullandığı, davalının eve geç saatlerde geldiği, geç yatıp geç kalktığından tarafların gün içinde ortak paylaşımlarının az olduğu anlaşılmakla, davacıyı küçük düşürücü cümleler kullandığı, eve gece geç saatlerde geldiği ve davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları gereği gibi yerine getirmediği, evlilik birliğinin sona ermesinde davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının ziynet eşyalarına ilişkin talebinin reddine, davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf sebepleri olarak; ziynet alacağı davasının reddi, maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek istinaf sebepleri olarak; boşanma ve kusur tespiti, tazminatlar yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin yoğun biçimde alkol tükettiği, davacıya karşı rencide edici davrandığı, "bana kimse karışamaz" diyerek konuştuğu, davacıya hakaret ettiği, davacının çalışarak elde ettiği maaşını aldığı, davacıya para vermediği, davacının maaşını küçümsediği, evde perde açılmasına izin vermediği, eve geç geldiği, başkalarının yanında davacıya "sen safsın anlamazsın" diyerek aşağılayıcı ve rencide edici şekilde konuştuğu, ortak hanenin davacı tarafından çilingirle açtırılmasına sebebiyet verecek şekilde kilidi değiştirdiği, evlilik birliğinin yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği kanıtlanmış olup davalı tarafından davacı kadının boşanmayı neden olan kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığı ancak her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davalıya, ailece dışarı çıktıkları bir gün kolunu ve içkisini genç kızların oturduğu yan masaya koyduğu, geç yatıp geç kalktığından tarafların gün içinde ortak paylaşımlarının az olduğu şeklinde kusur yüklenmiş ise de davacı tarafından dilekçelerinde boşanma sebebi olarak dayanılmayan bu vakıaların kusur olarak davalıya yüklenmesi doğru olmadığı, şu hale göre, boşanmaya neden olan olaylarda, yoğun biçimde alkol tüketen, davacıya karşı rencide edici davranan, "bana kimse karışamaz" diyerek konuşan, davacıya hakaret eden, davacının çalışarak elde ettiği maaşını alan, davacıya para vermeyen, davacının maaşını küçümseyen, evde perde açılmasına izin vermeyen, eve geç gelen, başkalarının yanında davacıya "sen safsın anlamazsın" diyerek aşağılayıcı ve rencide edici şekilde konuşan, ortak hanenin davacı tarafından çilingirle açtırılmasına sebebiyet verecek şekilde kilidi değiştiren, evlilik birliğinin yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmeyen davalı erkek tam kusurlu, davacı kadın kusursuz olup İlk Derece Mahkemesinin kusur tespiti gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden farklılık arz etmekle birlikte kusur oranları yönünden doğru ve maddî gerçeğe uygun olduğu, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, davacı kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi, en azından eşinin desteğinden mahrum kalacak olması, boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeniyle kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde bir yanlışlık bulunmamakta ise de hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar az olduğu gerekçesi ile davacının maddî ve manevî tazminatın miktarına ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bunlara ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşeceği tarihten itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının birleşen davadaki ziynet eşyaları alacağına ilişkin istinaf talebinin esası incelenmeksizin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, belirtilen hususa riayet edilerek davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek; boşanma kararı, kusur belirlemesi, tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.