"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/595 E., 2023/954 K.
KARAR : Esastan ret - karar verilmesine yer olmadığı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/418 E., 2021/778 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, çocuğun istinaf aşamasında ergin olması nedeni ile kadın vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusu konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların 30.08.2001 tarihinde bu evliliklerinden ortak iki çocuklarının olduğunu, evlilik tarihinden itibaren geçen 19 yılda evin eşyalarının davacı tarafından iki kez değiştirildiğini, davacının hisse senedi ile ilgilendiği için onu kumarbazlıkla suçladığını ve mülkiyeti müvekkiline ait olan ve fiili ayrılıktan itibaren davalının ikamet ettiği ev için "kumarda mı yiyeceksin" şeklinde söylemlerde bulunarak müvekkiline duygusal şiddet uygulayarak evlilik birliğini yıprattığını, bunun yanında davalının müvekkilini alkoliklik olmakla suçladığını, davalının dayısının mevlüt yemeğine götürdüğü esnada arabanın çukura girmesi üzerine köyün ortasında davalının, müvekkiline "siktir git" şeklinde hakaret ederek müvekkilini köyden kovduğunu, davalının öfke kontrol problemleri bulunmakta olup sinirlendiği eşine hakaretler yağdırdığını, tarafların ayrı oldukları 12.06.2020 tarihinde müvekkili ile ortak çocuklar ile Tarsus'a gezmeye gittiği sırada davalıya ulaşamayan erkek kardeşi ....nin büyük çocuk ...'i arayarak yanındaki müvekkiline ithafen "kardeşimin kılına zarar gelirse sülalenizi s..erim, sizi boğarın, ağzınızı dilinizi s..erim" şeklinde tehdit ve hakaretlerde bulunduğundan dolayı yeniden bir araya gelerek müşterek yaşantıyı aynı çatı altında sürdürmelerine imkan kalmayan tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için maddî ve manevî tazminatın hüküm altına alınmasına, evlilik birliği içerisinde müvekkilinin aldığı ve tescili davalı adına yapılan ... plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, ortak konutun müvekkili ile ortak çocuklara tahsis edilmesine karar verilmesini talep etmiş, davacı-karşı davalı vekili ise duruşmalarda, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini, çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, karşı taraftan müvekkili için 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL'de manevî tazminata hükmedilmesini karşı dava ve tüm maddî taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle; davalı-karşı davacı davacı tarafın 17 yıllık çalışma hayatı süresince elde ettiği gelirlerin çoğunu internet üzerinden oynanan yaşa dışı bahis sitelerinde ve kumar sitelerde harcadığını, habersiz kredi çektiğini ve bu çekilen kredilerin nereye harcandığını bilmediğini, sürekli olarak alkol kullandığını, alkollü araç kullandığından dolayı cezalar aldığından dolayı yeniden bir araya gelerek ortak yaşantıyı aynı çatı altında sürdürmelerine imkan kalmayan tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilerek ortak çocukların her birisi için aylık 1.500,00'er TL'den 3.000,00 TL tedbir nafakasının hüküm altına alınmasına, boşanmaya karar verilmesi halinde nafakaların iştirak nafakası olarak devamına, ayrıca müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL'de manevî tazminatın hüküm altına alınmasına karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı -karşı davalının borsada para kaybettiği, davacı-karşı davalının daha sonrada borsa da yatırım yapmaya devam ettiği, davacı-karşı davalının borçlandığı, bankalardan kredi aldığı, davalı-karşı davacının borçları nedeniyle esnaf kredi kooperatifinden alınan kredinin ödemelerinin davalı-karşı davacı tarafından yapıldığı, davacı-karşı davalının alkol aldığı, davacı-karşı davalının alkollü araç kullanması nedeniyle ehliyetine el konulduğu, davalı-karşı davacının dayısının vefatı nedeni ile tarafların köye gittikleri, köyde davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıya teneke fırlatması nedene ile davalı-karşı davacının ayağının kanadığı bu olaydan sonra tarafların küstükleri, en son taraflar arasındaki tartışmada davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalı eşine "s...tir ol git" şeklinde küfür edip ortak evden kovduğu, davacı-karşı davalının evden ayrıldığı, davalı-karşı davacının müşterek çocukları kovarak baba yanına gönderdiği, dosyaya ibraz edilen ve bilirkişi tarafından çözümü yapılan ses kayıtları hukuka aykırı yolla elde edilmiş delil olarak kabul edilerek mahkemece hükme esas alınmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle taraflarca açılan asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, çocuk ...'un velâyetinin davacı-karşı davalı babaya verilerek davalı-karşı davacı anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, diğer çocukların yargılama süreci içerisinde 18 yaşını doldurması nedeni ile velâyet hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin eşit derecede kusurlu oldukları anlaşıldığından ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı-davalı erkek vekili; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, belirlenen kusur durumunun, erkeğin, maddî ve manevî tazminat talebinin reddinin toplanan delillere göre usul ve yasaya aykırı olduğu, kusurlu olanın kadın olduğu, erkeğin kusurunun olmadığı belirtilerek, maddî ve manevî tazminat talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak, talepleri gibi erkek lehine boşanma nedeni ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı-davacı kadın vekili; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda belirlenen kusur durumunun, ortak çocuğun velâyetine ilişkin düzenlemenin, maddî ve manevî tazminat talebinin reddinin toplanan delillere göre usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur durumunun yeniden belirlenerek, bu yönlerde talep gibi karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının 18.07.2005 doğumlu ortak çocuğun velâyet düzenlemesine yönelik kadının istinaf başvurusunun; çocuğun istinaf aşamasında ergin olması nedeni ile konusunun kalmadığı anlaşıldığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf talepleri yönünden ise; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre istinaf başvurularının ayrı ayrı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili, kusur belirlemesi ve reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili, kusurun belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, taraflar yararına maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.