"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1457 E., 2023/1194 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/572 E., 2020/158 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar vermiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 9 yıl önce evlendiklerini, iki çocuklarının bulunduğunu, davalı tarafın imam nikahlı başka bir kişi ile evli olduğunu, iki çocuğunun olduğunu, bu hususu gizlediğini, davalının ailesinin tarafların evliliklerine müdahale ettiğini, müvekkili ile davalının aynı işyerinde çalıştıklarında davalının müvekkilini kıskandığını, tarafların 25.09.2011 tarihinde resmi olarak evlendiklerini, davalı tarafın kardeşlerinin borçlarını ödediğini, aralarında çıkan tartışma sonucunda davalının evi terk ettiğini, Edremit'de başka bir kişi ile ilişki yaşadığını, tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetlerinin davacı erkeğe verilmesini, 100.000 TL maddî 100.000 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ilk eşinden boşandıktan sonra evlendiklerini ve bir çocuklarının dünyaya geldiğini, ikinci çocuğuna hamile iken davacının eşini aldattığını, müvekkilini darp ettiğini, kafasına silah dayadığını, koruma kararı aldığını, 12.04.2016 tarihinde çocuklarının dünyaya geldiğini, tarafların evlenmeden önce evliliklerinin davacı tarafın eşini sigortalı göstererek 7.000,00 TL ve 15.000,00 TL'lik krediler kullandırdığını, davalı tarafın kardeşinin tarafların evinde kalmasına davacı tarafın rıza gösterdiğini, davacının müvekkilinin kardeşine de kredi çektirdiğini, davacının müvekkiline şiddet uyguladığını, müvekkilinin yaşadığı olumsuzluklar nedeni ile ailesinin yanına sığındığını, müvekkilinin çocukları için davacının düzeleceği umudu ile açtığı boşanma davasını geri çektiğini, ancak davacının davranışlarının devam ettiğini, davacının alkol ve uyuşturucu kullandığını, davacının kusurlu hareketleri nedeni ile tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetlerinin davalı kadına verilmesini, kadın yararına 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, dava tarihinden itibaren her bir çocuk için ayrı ayrı 1.000,00 TL davalı kadın yararına 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların daha önce ayrılıp tekrar bir araya geldikleri, bir araya geldiklerinden sonra meydana gelen davalının kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, dinlenen davacı tanıklarının sözleri, bu maddede yer alan temelden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar niteliğinde ve pek çoğu görgüye dayalı olmayıp taraflardan duyumlara dayanmakta olup taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiş, boşanma kararı verilebilmesi için yasal unsurlar davada gerçekleşmediği bu itibarla davanın reddine, dava tarihinden itibaren davalı için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşme tarihine kadar davacıdan alınıp davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kararın kesinleşme tarihine kadar ortak çocuklar için tedbiren velâyetlerinin davalı anneye verilmesine, dava tarihinden itibaren davalı anne ile birlikte kalan ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakası olmak üzere aylık toplam 500,00 TL tedbir nafakasına, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tazminat miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin boşanmaya kabul etmesine rağmen boşanmanın red edildiğini, boşanmaya karar verilmesi gerektiğini, tarafların üç yıldır ayrı yaşadıklarını, erkeğin başka kadınla yaşadığını ve ondan çocuğu bulunduğunu, cevap dilekçesindeki iddiaların ispatlandığını, tedbir nafaklarının miktarının az olduğunu yönünlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, davalı taraf olarak boşanma talebini kabul ettiklerini, bu hususun dikkate alınmadığını, davanın reddi yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, anlaşmalı boşanma davası dışında davalının kabul beyanının sonuç doğurup doğurmayacağı, davanın reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 196 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.