"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1544 E., 2023/1343 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akhisar Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/507 E., 2020/221 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadının dava ve vekilinin cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 13 yıldır evli olduklarını, iki çocuklarının bulunduğunu, davalının evine bakmadığını, ev ile ilgilenmediğini, davacının zeytin ve üzüm işlerinde çalıştığı ağır hakaretlerde bulunduğunu, hakaret ettiğini, ölümle tehdit ettiğini, ceza mahkemesinde yargılandığını, ceza aldığını, müvekkilinin dayanamayarak çocukları ile birlikte baba evine dönmek zorunda kaldığını, bu nedenle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, kadın yararına 50.000,00TL maddî, 50.000,00TL manevî tazminata, çocuklardan ... için aylık 600,00 TL, ... için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davalı süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, duruşmada; boşanmak istemediğini, boşanma olursa çocuğun velâyetini talep ettiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillerden erkeğin eşine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, tam kusurlu eylemleri ile evliliğin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabülü ile 4712 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, alınan uzman raporu, yaşları gereği anne bakım ve şefkatine muhtaç oluşu ve yüksek menfaati gereği çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuklar ile davalı babası arasında kişisel ilişki kurulmasına, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar için 06.02.2020 tarihli ara karar ile ayrı ayrı hükmedilen aylık 150,00'şer TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 200,00'er TL'den toplam 400,00 TL üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, davacı için 06.02.2020 tarihli ara karar ile hükmedilen aylık 175,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 250,00 TL üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, davacının maddî ve manevî tazminat isteminin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevî, 7.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlenmesi, tanık beyanlarını yanlı olduğu, hükmedilen maddî ve manevî tazminatı kabul etmediğini, tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, velâyetin ve kişisel ilişki düzenlemesinin hatalı olduğunu belirterek tüm yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve boşanma davasının kabulü, davanın kısmen kabulüne dair gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, tanık beyanlarını yanlı olduğu, hükmedilen maddî manevî tazminatı kabul etmediğini, tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın tümüne yönelik bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyet ile çocuklar için hükmedilen nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.