"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/794 E., 2023/824 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Beykoz 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/155 E., 2020/880 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 06.03.2010 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten ortak çocukları bulunmadığını, davalının pazarlama müdürü olduğu için her ayın yaklaşık 20 gününü yurt dışında geçirdiğini, yurt dışına gitmediği aylarda da, yaklaşık ayda 20 gün İzmir, Antalya gibi birkaç şehirde ve Kıbrıs'ta eğitim çalışmalarına gittiğini, erkeğin bira şişesi koleksiyonunu ve iş yaşamının yoğunluğunu evlenmeden önce kendisinden gizlediğini, evlendikten sonra bira şişeleri koleksiyonunun hem evlerini fiziksel olarak kapladığını hem de bütçelerinin büyük bir bölümünün buraya harcandığı, davalının genellikle yurt dışında ve şehir dışında olması nedeniyle, tarafların çok seyrek yaşanan cinsel yaşamları olduğunu, hem cinsel yaşamlarının olmaması, hem günlük hayatı paylaşamamaları, hem de şişelerin tozları nedeniyle sağlığı bozulan müvekkilin çok yıprandığını, davalının da gün geçtikçe müvekkile daha kaba davranmaya, hakaret etmeye başladığını, erkeğin sosyal medyada başka kadınlarla kendisini aldattığını, en son Belgrad seyahatinde erkeğin kendisine küfrettiği, ... Köyü'ne kahvaltıya gidildiğinde kendisini yolda bıraktığı, erkeğin kira ödemesi dışında evin giderlerini karşılamadığını, evlilik birliğinin tüm maddi yükünün kendisi tarafından karşılandığını, yıllardır hem maddî hem de manevi olarak yıprandığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkil için dava tarihinden itibaren aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, karar tarihinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, müvekkil için 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının son derece güzel bir senaryo hazırlayarak işbu davayı ikame ettiğini, davacının, davalı müvekkilin pazarlama müdürü olarak çalıştığını iddia etmiş ise de müvekkilin ürün müdürü olarak çalıştığını, davacının 9 yıllık eşinin daha hangi pozisyonda çalıştığını dahi bilmediğini, davacı-davalının müvekkilinin bira koleksiyonundan haberi olmadığı beyanının gerçek dışı olduğunu, davalı müvekkilin Ankara'daki evindeki bira koleksiyonunu görünce "vay bayıldım harika bunlar" dediğini, taraflar arasındaki cinsel ilişkinin davacının istememesi nedeniyle gerçekleşmediğini, davacının her ne kadar Özbekistan'da ... adında bir kadınla yazışmalar nedeniyle bunu istemediğini belirtmekte ise de, işbu durumu da ispatlaması gerektiğini, davacının, davalı müvekkilin tüm sosyal medya hesaplarının şifrelerini her daim bildiğini ve kullandığını, bilgisayar ve telefonunu her ihtiyacı için her dakika kullandığını, müvekkilin başka bir kadınla görüşmesi, yazışması, flört etmesi gibi iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının hiçbir şekilde temizlik yapmayan, evin hijyenine önem vermeyen bir kadın olduğunu, evde iki tane kedi olmakla birlikte, onların evde yarattığı kir, pislik, toz ve tüyün fotoğraflarla Mahkemeye sunulacağını, kediler için neredeyse hayatını veren davacının bir gün olsun kedilerin tüylerini temizlemediğini, süpürmediğini, mutfakta dahi yarattıkları kirli ortamdan rahatsız olmadığını, davalı müvekkilin kedilerle bu son derece sağlıksız yaşamdan rahatsız olsa da davacı eşini bu konuda kırmadığını ve zorlukla mücadele ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-karşı davalının kusurlu olduğunu; bu nedenle davacı-davalı tarafından açılan davanın reddine, nafaka ve tazminat taleplerinin reddine, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar birbirlerini evin temiz ve düzenli olmaması, eve temizlik için yardımcı gelmemesi konusunda karşılıklı olarak suçlamışlar ise de her iki tarafın da evin dağılmasından ve kirlenmesinden sorumlu olduğu, iki tarafın da evin içinde sigara içtiği, dağınıklığı toplamayı ihmal ettikleri, kadının kedi sevgisi nedeni ile eve kedi alınmış ise de bu sevginin erkek tarafından da paylaşıldığı, kadına kedi hediye ettiği, söz konusu eşya olmayıp evin içinde birlikte yaşadıkları canlar ile ilgili iki tarafın da sorumlu olduğu, kedilerden kaynaklanan tüy, kum, koku gibi sorunların iki tarafın da ihmali ile oluştuğu, bu nedenle iki tarafında eşit kusurlu olduğu; davalı-davacının cinsel birliktelikten kaçınması, davacı-davalının da güven sarsıcı nitelikteki kusurların sabit olduğu; evlilik birliğinde saygı/sevgi ortamının ve bir arada yaşama iradesinin kalmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, meydana gelen geçimsizlikte tarafların eşit kusurlu oldukları, eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince boşanmalarına, davacı-davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat talebinin reddi ile karşı davanın kabulü yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekilinin istinaf dilekçesi özetle; kusur belirlemesi ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin tarafların eşit kusurlu olduğuna ilişkin kusur tespitinin maddî gerçeğe uygun ve yerinde olduğu; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası şartları gerçekleştiğinden, karşı davanın kabulüne karar verilmesinin, tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası şartları oluşmadığından, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, erkeğin tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.