Logo

2. Hukuk Dairesi2023/709 E. 2023/3407 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, kadın yararına tedbir nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Toplanan deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, yargılama ve ispat kuralları ile dosya kapsamına göre, davalı-davacı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının uygun olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1544 E., 2022/2524 K.

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun kısman kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1200 E., 2021/25 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle, hakaretler ettiğini, toplum içinde rencide edici ve küçük düşürücü laflar söylediğini, sürekli küstüğünü, evi sürekli terk ettiğini, evde olduğu zamanlarda da kendisine ve çocuklara karşı sevgi göstermediğini, gittiği günlerde 10-20 gün gelmediğini, aynı sofrada yemek yemediğini, maddî anlamda evine katkısının olmadığını, aylarca çalışmadığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına 350,000,00 TL manevî tazminat ve 150,000,00 TL maddî tazminata, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL iştirak nafakası verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek asıl davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

2.Davalı- davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkilinin ailesine ve müvekkiline sevgi saygı göstermediğini, sürekli aşağılandığını, kovduğunu, yatağını sürekli ayırdığını, evin sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkili ile ilgilenmediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin eş ve çocuğu ile ilgilenmediği, sürekli kavga çıkardığı, kadına başkalarının yanında '' eşek, hayvan'' kadın diyerek hakaret içerikli ve küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunduğu, ayrılık döneminde kadına ve çocuğuna maddî destek olmayarak birlik görevlerini yerine getirmediği; davacı- davalı kadının ise yatağını ayırdığı, erkekten ayrı yerde yattığı, tartışmalarında erkeğe ''bavulunu al git'' diyerek evden kovduğu, erkeğin ağır kusurlu olduğu boşanmakla eşinin maddi desteğini kaybeden, kişilik hakları ihlal edilen kadın yararına maddî- manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, velayet kendisine bırakılmayan eşin çocuğun giderlerine katılması gerektiği gerekçesi ile kadının davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

, erkeğin birleşen davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince

kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına aylık 350,00 TL tedbir ve aylık 375,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 100,00 TL tedbir nafakası ile 12.500,00 TL maddî ve 12.500,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası ile erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğu, müvekkil yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini ve çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ile tazminatların miktarının yetersiz olduğu gerekçeleri ile; erkeğin kabul edilen davası, kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi, çocuklar yararına belirlenen nafaka ile kadın yararına belirlenen tazminatların miktarı yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğu, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi ve nafakaların haksız olduğu gerekçeleri ile kusur tespiti, kadın yararına belirlenen tazminatlar ve nafaka kararı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillere göre, erkeğin agresif bir yapıda olduğu, sürekli tartışma ortamı yarattığı, sık sık iş değiştirdiği, eşine aşağılayıcı ve hakaret içeren sözler sarfettiği, son ayrılık tarihinde eşine küserek ortak konuttan ayrıldığı anlaşıldığı, sunulan delillerle kadının kusurunun ispatlanamadığı, evlilik birliği erkeğin açıklanan tam kusurlu eylemleri nedeniyle temelinden sarılmış olduğu, erkeğin birleşen davasının reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, mahkemece kadının davasının kabulü ile ve tarafların boşanmalarına karar verilmesi isabetli ise de, karar gerekçesi hatalı olduğundan gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesi gerektiği, kadının davasında verilen boşanma kararı istinaf edilmediğinden kesinleşmiş olup erkeğin davasının konusuz hale geldiği, bu nedenle erkeğin birleşen boşanma davasına dair esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yasal koşulları oluşmadığından erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilirken bu dava yönünden kadın yararına yargılama giderine hükmolunduğu, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları velâyeti annesine verilen ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçlarına göre mahkemece belirlenen iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminatların yetersiz olduğu gerekçesi ile davacı- davalı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilgili hükümlerin kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına, erkek tarafından açılan birleşen boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuk Hilal yararına aylık 750,00 TL ve ortak çocuk ... yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata Davalı- davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminatlari tedbir nafakası

usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, tazminatlar tedbir nafakası

yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın tanıklarının beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği, kadın yararına tedbir nafakasına ve maddî ve manevi tazminata hükmedilmesinin şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.