"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/595 E., 2023/1448 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/717 E., 2019/825 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacının çalışmadığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, sürekli hakaret ettiğini, tehditlerde bulunduğunu, evlilik birliği sırlarını ailesi ve çevresi ile paylaştığını, aşağıladığını, cimri olduğunu, bekar gibi yaşadığını, 10 günlük evli iken erkeğin kadına ait tüm ziynet ve takıları kadından almak istediğini, kadın rıza göstermeyince ailesi ile birlikte hakaret ve tehdit ederek evden kovduklarını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.100,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 1.200,00 TL tedbir ve yoksulluk, 60.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap dava dilekçesinde özetle; kadının rencide edici ve onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, "mal, köylü"gibi ithamlarda bulunduğunu ve erkeği sürekli olarak dışladığını, düğün sonrası altınların ne olduğu sorulduğunda evi terk ettiğini ve iki hafta sonra da gelerek davalı-karşı davacıya ait eşyaları da alarak gittiğini ,"bu daha başlangıç, senin donuna kadar alacağım" diyerek tehdit ettiğini, erkeğe ait kişisel eşyaları aldığını, evlilik yükümlülüklerinin farkında olmadığını, evliliğin üçüncü haftasında haber vermeden üç gün boyunca evden ayrıldığını, arkadaşlarının düğününe gittiğini söylediğini, eş olarak vazifelerini yerine getirmediğini, evde sürekli huzursuzluk çıkardığı, İzmir'de yaşamak istediğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, erkek yararına 30.000,00 TLmaddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin çalışmadığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadına hakaret ettiği, kadının eşyalarının alındığı gün kadın ve ailesine hakaretler ettiği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadı yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, her iki dava yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, her iki dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının ve fer'îlerinin kabulü ile erkeğin reddedilen davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.