Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7102 E. 2024/2915 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının tahkikat sona erdikten sonra yaptığı ıslah talebinin mahkemece kabulünün hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah talebinin, usul ve yasaya uygun olduğu ve davalının temyiz itirazlarının kararın bozulması için yeterli olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1033 E., 2023/274 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Urla 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/150 E., 2019/540 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek mirasçısı Rosemarie vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre davalı adına kayıtlı bulunan Urla ... Köyü, ... mevkii 1026 parsel ve 3-6 pafta numaralı taşınmazın ileride satılarak müvekkiline hissesinin ödenmesi hususunda anlaştıklarını, ancak bu işlemin davalı tarafından yerine getirilmediğini, müvekkilinin hakkına kavuşmak için Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/385 E. 2014/549 K. sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, ancak bu davanın alacak davası olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, bu nedenle davacının hakkına kavuşabilmesi için taşınmazın 1/2 hissesine karşılık gelecek alacağın oluştuğu tarih olan 28.09.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 30.05.2019 tarihli dilekçesiyle; talep miktarını 311.460,00 TL' ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, dava dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İzmir 7. Aile Mahkemesi kararı ile taraflar arasında dava konusu edilen taşınmazın 1/2 hissesinin satıldığı takdirde davacıya bedelinin ödenmesi konusunda anlaşmalarına karşın taşınmazın satılmadığı, bu nedenle davacının katılma alacağına ilişkin alacağını tahsil edemediğinden evlilik birliği içerisinde edinilmiş olan dava konusu taşınmazın 1/2 hissesine düşen alacağının tahsiline, davanın kabulü ile 331.460,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, işbu tutarın 20.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren, kalan miktara ıslah tarihi olan 30.05.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, 26.02.2018 tarihli dava dilekçesi ile 20.000,00 TL katılma alacağına ilişkin alacağın tahsilinin talep ve dava edildiğini, müvekkil tarafından davanın reddinin savunulduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edildikten sonra 25.01.2019 tarihli duruşmada verilen 1 nolu ara karar ile tahkikatın bitirilmesine ve sözlü yargılama aşamasına geçilmesine karar verildiğini, daha sonra sözlü yargılama aşamasına geçildiğini, Mahkemece sözlü yargılamaya geçilmiş olmasına rağmen davacıya ıslah dilekçesi sunması için 2 haftalık kesin süre verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, ıslah dilekçesinin hiç sunulmamış, ıslah hiç yapılmamış gibi yeniden hüküm kurulması gerektiğini ileri sürerek davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince ıslah işleminin yapılması için davacıya 1 haftalık süre yerine 2 haftalık süre verildiği ve ihtaratın sonuçlarının hatırlatılmadığı dikkate alındığında, Mahkemece 12.04.2019 tarihli ara kararın usulüne uygun olmadığı, bu durumda davacının ıslah dilekçesinin süresinde olduğu gözetilerek ıslah talebi de dikkate alınarak yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesinde dosya kapsamına göre, usul ve kanuna aykırılık görülmediği, bu nedenle davalı vekilinin istinaf dilekçesindeki itirazlar ile kamu düzeni dikkate alınarak yapılan incelemede haklı bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalı erkek mirasçısı Rosemarie vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek mirasçısı Rosemarie vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının ölümünden sonra Bölge Adliye Mahkemesince karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının tahkikat sona erdikten sonra ve süresinden sonra sunduğu ıslah dilekçesinin dikkate alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, ıslah hiç yapılmamış sayılarak, dava dilekçesindeki talep miktarlarıyla bağlı kalınarak hüküm tesis edilmesi gerektiğini ileri sürerek; davanın kabülü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, alacak istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacının 30.05.2019 tarihli dilekçesinin Mahkemece dikkate alınmasının hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 176 ncı, 177 nci, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek mirasçası Rosemarie vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.