Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7126 E. 2024/4753 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tazminat miktarı, velayet ve nafaka miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/801 E., 2023/1275 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/586 E., 2022/1062 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulüne, birleşen boşanma davasının reddine, birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre birleşen tedbir nafakasında hüküm altına alınan aylık nafaka miktarı 300,00 TL ve temyize konu edilen toplam miktar (yıllık nafaka miktarı) 3.600,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.735,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin birleşen tedbir nafakası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-davalı erkek vekilinin reddedilen yön dışında gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının kusurlu davranışları sebebi ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, erkek yararına, 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen boşanma ve birleşen tedbir nafakası dava dilekçelerinde; asıl davanın reddini istemiş, birleşen davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, 4721 sayılı Kanun'un 197 nci maddesi uyarınca kendisi ve çocuğu için aylık 20.00,00 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmaya sebep olan olaylarda kadının, erkeği evden kovması, onu istemediğini sevmediğini söylemesi gibi eylemleri ile tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, çocuğun üstün yararı gereğince ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesi gerektiği, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile asıl boşanma davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, birleşen boşanma davasının reddine, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 1.200,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, asıl davanın fer'îleri ile birlikte kabulü, birleşen davaların tümüyle reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında kadının ayrıca evlilik boyunca erkeğe, sen adam değilsin, erkek değilsin diye hakaret ettiği, bu kusurun gerekçeye eklenmesi gerektiği, erkek yararına hükmedilen tazminatların az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, erkek yararına 25.000,00 TL maddî-25.000,00 TL manevî tazminata, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili, asıl davanın fer'îleri ile tamamen kabulü, birleşen davaların tümüyle reddi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası ile bağımsız tedbir nafakası davası olup, uyuşmazlık erkek yararına hükmedilen tazminat miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 179 uncu, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı-davalı erkek vekilinin birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Davacı-davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.