"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1662 E., 2023/651 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/342 E., 2022/485 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine, karşı davanın reddine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.
Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin ailesinin müvekkiline kötü davrandığını, müvekkiline ve müvekkilin ailesine karşı ağır hakaret ve küfürler ettiğini, müvekkilinin evlilik hayatı boyunca fiziksel ve psikolojik baskılara maruz kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası(ÜFE oranında artırılarak) ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerinin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde şimdilik 1.000,00 TL bedelin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, evi sebepsiz terk ettiğini iddia ederek asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 30.09.2021 tarihli kararı ile, davalı karşı davacı erkeğin fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı, erkeğin ailesinin tarafların evliliğine müdahalede bulunduğu ve kadına hakaret ettikleri, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/263 Esas, 2019/718 Karar sayılı ilamı ile kadın yararına hükmedilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar devamı ile hüküm kesinleştikten sonra toptan olarak 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ziynet alacağı isteminin kabulüne, ziynetlerinin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı-karşı davalı kadın vekili, maddî-manevî tazminat miktarları, yoksulluk nafakasının toptan ödenmesi yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ve ziynet alacağı davasının kabulü yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 06.05.2022 tarihli kararı ile kararın çelişkili olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkek tarafından fiziksel ve sözlü şiddete uğradığı, erkeğin ailesinin tarafların evliliğine müdahalede bulunduğu, kadına hakaret ettikleri, kadının ise erkeğe "Ben seni eşim olarak görmüyorum, seni erkek olarak görmüyorum" dediği, ancak bu ifadenin son olaya ilişkin olmadığı, bu beyandan sonra tarafların bir arada yaşamaya devam ettiği, eylemin af kapsamında kaldığı gerekçesiyle kadının kusursuz, erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde 71.036,00 TL'nin ıslah tarihinden itibaren faizi ile erkekten tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl ve karşı boşanma davası ile ziynet alacağı davası yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına toptan 18.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafaka ve tazminat miktarları ile yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, yargılama gideri yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı, boşanma davasının ferisi niteliğindeki talepler yönünden kabul ret oranına göre yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.