Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7138 E. 2024/3194 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun tespit edilmesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmaması gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1436 E., 2023/537 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Suruç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/867 E., 2022/220 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaklaşık 16 yıl önce imam nikahıyla evlendiğini ve sonrasında 07.02.2007 tarihinde resmi nikahlarını yaptıklarını, davalı ile ortak 5 çocukları bulunduğunu, davalının evliliğinin başından beri çocuklarına ve eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığını, davalının sürekli olarak müvekkiline karşı hakaretlerde bulunduğunu, müvekkilini küçük düşürdüğünü, davalının müvekkiline çalışmazsan sana bakmam diyerek onu zorla çalıştırdığını, davalının müvekkilini darp ettiğinden dolayı müvekkilinin şikayetçi olduğunu ve asliye ceza mahkemesinde dava açıldığını belirterek, müvekkili ile davalının boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 550,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 60.000,00'er TL maddî ve manevî tazminat, ortak çocuklar lehine aylık 300,00'er TL tedbir- iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır, duruşmadaki beyanında davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların dava tarihinden geriye doğru 16 yıldır birlikte yaşadıkları ve 07.02.2007 tarihinde resmi nikah kıydıkları, bu evlilikten 5 (beş) çocuklarının dünyaya geldiği, tarafların uzun bir müddettir fiilen ayrı yaşadıkları, davacı tarafın tanıklarının ifadelerine göre davalının, tarafların birlikte yaşadıkları dönemde davacıya ve ortak çocuklarına kötü davrandığı, evlilik birliğinden doğan mükellefiyetlerini ifa etmediği, davacı kadına fiziki şiddet uyguladığı, onu dövdüğü, ve eşine ve çocuklarına maddî destek sağlamadığı tespit edilmiş olup, davalının davacıya karşı hakaret ve basit yaralama suçunu işlediği iddiasıyla her ne kadar Gaziantep 26.Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2021/147 Esas sayılı dosya ile davalı aleyhine dava açıldığı anlaşılmış ise de davalının davacıya şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği hususu, tanık beyanları ile ispat edilmiş olduğundan, ceza davasında yargılaması yapılacak dosyada bu olgunun ortaya konulmasına ve dolayısıyla da ceza dosyasının beklenilmesine lüzum bulunmadığı değerlendirilerek, evlilik birliğinin, davacının ortak hayata devam etmesinin kendisinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, taraflar arasında şiddetli geçimsizliğin sabit olduğu, şiddetli geçimsizliği doğuran olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu hususu sabit görülerek şiddet uygulayan davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, davacı lehine 15.000,00 TL maddî, 13.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakası, ortak çocuklar için aylık 200,00'er TL tedbir ve 250,00'şer TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkek eşin tam kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, davanın kabulüne dair kararın doğru olduğu, davalının boşanmaya neden olan olaylardaki kusur derecesi, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kadının kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, ortak çocukların ihtiyaçları, günün ekonomik koşullarına göre; İlk Derece Mahkemesince kadın ve çocuklar lehine takdir edilen tedbir/yoksulluk/iştirak nafakası ile kadın lehine verilen tazminatların miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, ortak çocukların beyanı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocukların üstün yararı gereğince velâyetlerinin annelerine verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde; istinaftaki nedenleri tekrar ederek kararın tümüylü bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının yüksek olup olmadığı; velâyet düzenlemesinin çocukların yüksek yararına uygun olup olmadığı ile çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci maddesi, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle boşanma davasının 4721 sayılı Kanun'un 166/1 maddesi kapsamında açıldığının, yargılama ve delillerin bu kapsamda yapıldığının, hüküm kısmına 166/3 maddesi yazılmasının maddi hataya dayalı olduğunun ve 166/1 maddesi kapsamında tarafların boşanmalarına karar verildiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.