"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/873 E., 2023/1593 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Denizli 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/123 E., 2021/648 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine,karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkile karşı ilgisiz olduğunu, müvekkil hastalandığında her zaman annesi ile hastaneye gittiğini, tarafların evliliğin başlangıcında erkeğin erkek kardeşi ile birlikte yaşamaya başladıklarını, erkeğin kardeşinin herşeyi erkeğe haber verip erkeğin kışkırttığını, evliliklerine sadece davalının erkek kardeşinin değil erkeğin tüm ailesinin müdahale ettiğini, erkeğin kötü niyetli olarak evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, eve odun, kömür, yiyecek içecek almadığını hep erkeğin annesi tarafından ihtiyaçların karşılandığın, ortak çocuk doğduktan sonra tarafların davalının ailesi ile birlikte yaşamaya başladıklarını, erkek ve annesinin çocuğun ...'da kalmasını istemeleri nedeniyle çocuk doğduktan sonra 40 gün kadar ...'da kaldıklarını daha sonra Denizli'ye döndüklerini ancak yine davalı ve ailesinin ortak çocuğun 1-2 yaşına girmesi ile hemen ortak çocuğu ...'a götürdüklerini, müvekkilin de ...'a gittiğini bu süreçte müvekkilin çocuğun temel ihtiyaçları mama, bez vs.gibi alınmasını istediğinde davalı ve erkeğin annesinin kavga çıkarttığını, ortak çocuğun bir daha Denizli'ye gelmediğini hep ...'da kaldığını, erkeğin annesinin müvekkilin çalışması için sürekli baskı kurması üzerine müvekkilin Denizli'ye döndüğünü, müvekkilin çocuğunu görmek için gittiğinde erkeğin annesinin müvekkilin gelmesini istemediğini her şekilde belirttiğini, erkeğin da sürekli müvekkile çalışması gerektiğini çalışırsa köye götüreceğini ve çocuğu görebileceği baskısı yaptığını, son olarak erkeğin 05.11.2015 tarihinde evde bulunan eşyaları alıp evi terk ettiğini 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına ve yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının evin temizliği ile ilgilenmediğini, müvekkil işten geldikten sonra yemek yapmaya başladığını, müvekkilin kardeşinin de sabah işe giden akşam eve gelen kendi yemeğini kendi hazırlayan biri olduğunu, ayrıca taraflara yük olmadığını müvekkilin annesinin yeri geldiğinde tarafların çocuklarına baktığını yeri geldiğinde odunlarını köyden gönderdiğini, doğum yaptığında iyileşene kadar torununa ve kadına baktığını, müvekkilin evin tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, kadının yeni doğum yaptığında davacının annesinin kızına destek olmadığı için yeni doğum yapan davacıyı tek başına bırakmamak için müvekkilin annesinin davacı ve çocuğu 40'ı çıkana kadar köye götürdüğünü daha sonra kadının dişlerimi yaptıracağım diyerek ve iş arayacağım diyerek çocuğu babanneye gönderdiğini, davacının 05.11.2015 tarihinden 3 gün önce annesinin evine gittiğini ve dönmeyeceğini müvekkile söylediğini, erkeğin da kendi eşyalarını alıp çocuğunun yanına gittiğini, kadının tekrar eve dönüp evdeki eşyaları aldığını, 5 yıl boyunca da çocuğunu sadece 2 kere görmeye geldiğini, müvekkilin halen annesi ve çocuğu ile birlikte yaşadıklarını, davacının çocuğunu terk edip gittiğini psikolojik tedavi gördüğünü, çocuğunu emzirmediğini, 40'ı çıkana kadar kayınvalidesinin evinde kaldığını, gece ağlayınca çocuğa bakmadığını, tuvalet eğitiminde çocuğu korkuttuğunu, çocuğuna bakmak istemediğini ve babaanneye bıraktığını beş yılda sadece iki kere çocuğunu görmek için köye gittiğini, telefonla dahi arayıp sormadığını, çocuğa babaanne ve babasının baktığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya tevdiine, çocuk yararına 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı- davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, eşiyle ve eviyle yeterince ilgilenmediği, 3-4 gün eve gelmeyerek evi terk etmesi üzerine davalı-davacının evden ayrılmak zorunda kaldığı, kadının çocuğunu aramayarak anne ve eş olarak yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu haliyle davacı- davalının kusurlu davranışlar sergilediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilerek anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 1.500,00 TL maddî tazminata, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur tespitinin hatalı ve hukuka aykırı olduğu, eksik incelemeyle verilen karşı davadaki boşanma kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkilinin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin yasa ve hukuka aykırı olduğunu, karşı davanın reddi, asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği yönünde usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılarak kararın tümü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, toplanan delillere göre her iki eşin de birlik görevlerini yeterince yerine getirmedikleri, aralarında son yaşanan tartışma sonrasında kadının ortak konuttan ayrıldığı, erkeğin de bir kaç gün sonra eşyalarını alıp evi terkettiği, o tarihten sonra eşlerin yeniden bir araya gelmediklerinin sabit olduğu, mevcut durumun yaşanmasında eşlerin eşit derecede kusurlu oldukları, Mahkemece erkeğin davasının kabulüne karar verilmesi isabetli ise de, kadının davası yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166/1 maddesindeki yasal koşullar oluşmasına rağmen asıl davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğundan karar gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilerek kadının davasının da kabulüne karar vermek gerektiği,ortak çocuğun yaşı, psiko-sosyal gelişimine yönelik menfaat ve ihtiyaçları ile çocuğun istekleri gözetilmek suretiyle velâyetin babaya verilerek anne ve çocuk arasında yazılı şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi isabetli olduğu, kadının yoksulluk nafakası talebinin yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmetmek gerektiği, boşanmaya neden olan olaylarda eşler eşit derecede kusurlu olduğundan kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar vermek gerektiği, eşler eşit derece kusurlu olduğundan erkeğin maddî tazminat talepleri yönünden yasal koşullar oluşmadığı halde erkek lehine maddî tazminata hükmedilmesi hatalı olduğu, her iki davada vekâlet ücreti ile karşı davada yargılama giderlerinin tek bir kalem şeklinde belirlendiği anlaşılmakla kararın bu yönü ile düzeltilmesi gerektiği, davacı- davalı kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1-Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur, tazminatların reddi, yoksulluk nafakasının miktarı, velâyet, iştirak nafakasının verilmemesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur, yoksulluk nafakası yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı ve kusur tespiti tazminatlar, nafakalar, velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 166ıncı maddesi,174üncü maddesi,175inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Zeynep'e yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.