"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/692 E., 2023/1619 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/567 E., 2021/746 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadının tüm, erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının bir gün mutfakta bayılması sebebi ile doktora gittiklerinde kadının psikolojik rahatsızlığının olduğunun anlaşıldığını, kadının maddî güvencesi olmadığından sürekli huzursuzluk çıkarması üzerine kadının üzerine ev devrettiğini, bu evi müvekkilindn habersiz sattığını, parasını ne yaptığını söylemediğini, hesap vermek zorunda olmadığını söylediğini, pasaportunu bulamadığında müvekkilini pasaportu saklamakla suçlayıp elbise askısı ile vurmak suretiyle müvekkiline ortak çocukların önünde şiddet uyguladığını, boşanma davası açtığını, açılan davanın reddedildiğini, sonrasında evi terk edip Kuşadası'nda Mehmet isimli bir şahısla yaşamaya başladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına yasal faizleriyle birlikte 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadını eve hapseden, tüm yakınlarından koparanlar, buz dolabına yiyecek almayan, evliliğin başından beri eşini aldatan erkeğin davranışlarının müvekkilinin hastalığına neden olduğunu, müvekkilinin hak kazandığı emeklilik işlemlerinin iptaline sebep olduğunu, erkeğin, müvekkilinin boğazını sıktığı için elbise askısı ile kendisini savunduğunu iddia ederek asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kadın yararına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının evi terk ettiği, terk etmeden önce tarafların tartıştığı, kadının elbise askısını erkeğe fırlattığı, başka erkekle birlikte yaşadığı, bu şekilde sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadının iş bu davada ileri sürdüğü aynı vakıalara dayanarak boşanma talep ettiği ancak davasının ispat edilemediğinden reddine karar verildiği ve kararın 02.04.2019 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla kadının kesinleşen bu Mahkeme kararı karşısında aynı vakıalara dayanarak boşanma talep edemeyeceği, kadının tam kusurlu olduğu, erkek yararına uygun miktarda maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının kusurlu davranışlarının erkeğin kişilik haklarını ihlal etmediği, erkek yararına manevî tazminata hükmedilemeyeceği, ağır kusurlu kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, kadının karşı davasının reddine, davacı-karşı davalı erkek yararına 8.000,00 TL maddî tazminata, davacı-karşı davalı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî tazminat miktarı ile manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; iki dava yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesine göre erkek yararına hükmedilen maddî tazminatın az olduğu, erkek yararına hükmedilen maddî tazminat için istenen faiz talebi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği, kadının kusurlu davranışlarının erkeğin kişilik haklarını ihlal ettiği, erkek yararına uygun miktarda manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, erkek yararına yasal faizleriyle birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının tüm, erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî ve manevî tazminatların miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen tazminatlar, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkek yararına tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, karşı davanın kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.