"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/434 E., 2023/1753 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/96 E., 2022/747 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadının karşı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 20.03.2008 tarihinde evlendiklerini, evliliklerinden ... isminde bir çocuklarının bulunduğunu, taraflar arasında evliliklerinin ilk zamanlarında başlayan anlaşmazlıkların, günden güne artarak devam ettiğini, anlaşmazlıkların temelinde, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmemesinin olduğunu, tarafların birbirlerine düşman iki birey haline geldiklerini, tarafların günlük yaşam içindeki hemen hemen her türlü konuda fikir çatışmasına gittiklerini, ortak bir paydada buluşamadıklarını, davacının davalıyı mutlu etmek için elinden geleni yaptığını ancak ne olursa olsun aynı çatı altında mutlu bir yaşam sağlayamadıklarını, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, davacı tarafından 10.03.2010 tarihinde Denizli 2.Aile mahkemesinin 2010/223 Esas 2011/107 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, davanın retle sonuçlandığını, ret kararının 18.04.2012 tarihinde kesinleştiğini, tarafların red kararından sonra yeniden bir araya gelemediklerini, aradan 3 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen ortak hayatın kurulmasının mümkün olmadığını, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını ve boşanma istemini kabul ettiğini belirtmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların daha önce Denizli 2.Aile mahkemesi'nin 2010/223 Esas 2011/107 Karar sayılı ilamı ile boşanma davasının görüldüğünü, ancak davacı ...'ın haksız davasının reddedildiğini, dava sonrasında tarafların 2012 yılı Mart ayında bir araya geldiklerini davacının davalının çalışmaması, davacının ailesi ile birlikte yaşamaları şartı ile barışmak istediğini, davalının işten ayrılmış kocasının kaklıkta bulunan ailesinin evinde yaşamaya başladığını, 2012 yılı Mayıs ayında davacının annesi ortada bir sebep yokken davalıyı evden kovduğunu, davacının annesinin oğluna, karının peşinden gidersen seni evlatlıktan reddederim dediğini, davacının eşi ve çocuğuna sırtını çevirdiğini, davalının çocuğu ile birlikte evden kovulmasına sessiz kaldığını, davalının çocuğu ile birlikte Denizli ye döndüğünü, sonrasında yeniden bir araya gelemediklerini, müşterek çocuğun kalbi delik olarak dünyaya geldiğinden özel tedavi gören bir çocuk olduğunu, yıllarca İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk kardiyoloji bölümünde tedavi gördüğünü ve ameliyat olduğunu, davacının çocuğun masraflarına iştirak etmemesi davalının da yoksulluk içinde olması sebebiyle asıl davanın reddine karar verilmesini talep ederken, karşı dava yolu ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmaya, ortak küçük çocuğun velâyetinin anneye verilerek, çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, iştirak ve yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına, yine kadın yararına 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 14.072020 tarihli 2018/615 Esas, 2020/383 Karar sayılı kararıyla; erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine,kadının karşı davasının derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Birinci Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2022 tarih ve 2020/1713 Esas-2022/145 Karar sayılı kararıyla; derdest davadan söz edebilmek için her iki davanın tarafları, konusu ve dava sebeplerinin aynı olması gerektiği; somut olayda, eşlerden ... tarafından konusu ve dava sebepleri aynı olan başka bir boşanma davası açılmadığı halde karşı davanın usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve numarası belirtilen kararıyla; asıl dava yönünden Denizli 2. Aile Mahkemesi' nin 2010/223 Esas, 2011/107 Karar sayılı dosyasında verilen red kararının 18.04.2012 tarihinde kesinleşmesinden sonra da tarafların birlikte yaşamayı Mahkememizin 2012/445 Esas dosyasında kadının çocuk için nafaka davası açtığı 18.05.2012 tarihinden kısa süre öncesine kadar (erkeğin mahkememizin 2012/445 E. dosyasına verdiği cevap dilekçesine göre 18.05.2012 tarihinden bir kaç gün öncesine kadar, kadının 2012/445 E verdiği dava dilekçesine göre 2012 Mayıs ayı başına kadar) sürdürdükleri; bu haliyle Denizli 2. Aile Mahkemesi' nin 2010/223 Esas, 2011/107 Karar sayılı dosyasından verilen ret karanının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulduğu anlaşılmakla 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasına dayalı açılan asıl davanın koşulları oluşmadığı gerekçesi ile reddine; kadının açtığı karşı dava yönünden de Denizli 2. Aile Mahkemesi' nin 2010/223 Esas, 2011/107 Karar sayılı dosyasında verilen ret karanından sonra yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere tarafların barışarak 2012 Mart ayından 18.05.2012 tarihinden bir kaç gün öncesine kadar (veya 2012 Mayıs ayı başına kadar) birlikte yaşadıkları; tarafların barışıp birlikte yaşadıkları bu sürede ne olup da tarafların tekrar ayrıldıklarına ilişkin görgüye dayalı bilgisi olan tanık olmadığı; kadının anne- babası olan tanıkların anlatımlarının duyuma ve kadının aktardığı olaylara dayandığı; tanık ...' in beyanında konu kadının yemek yapmadığı, erkeğin kıyafetlerini yıkamadığına ilişkin vakıaların Denizli 2. Aile Mahkemesi' nin 2010/223 Esas, dosyasının dava tarihinden öncesine ilişkin olduğunun da aynı tanığın beyanında geçtiği; kadının evlilik birliğini temelinden sarsan maddi vakıayı, bu vakıanın kendisi için birliğin devamına imkan vermeyecek düzeyde evlilik birliğini temelinden sarstığını ispat edemediği gerekçesi ile koşulları oluşmayan karşı davanın reddine karar karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili; reddedilen asıl dava yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; reddedilen karşı dava ile vekalet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle tarafların yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık; asıl davada, taraflar arasında açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı, buradan varılacak sonuca göre eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği; karşı dava yönünden açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü gerekip gerekmediği, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflar vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.