"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/716 E., 2023/1011 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 15. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/67 E., 2021/252 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile son beş yıldan beri ruhen ve fikren anlaşamadıklarını, sürekli kavga ve sürtüşmeler yaşandığını, kırıcı ve rencide edici hal ve hareketler sergilediklerini, olur olmaz nedenlerden dolayı kavga çıkartarak aile huzurunu bozduğunu, davalının çok asabi olduğunu, en ufak bir şey de ağır hakaretler ettiğini, kendisini aşağıladığını, sürekli olarak "eşek manyak sen aptalsın bana eşek gibi bakmak zorundasın ben nerde istersem sende orada olacaksın" dediğini, kendisine, "hadi vur bana döv beni de gör gününü hadi vursana" dediğini, son bir aydan beri ayrı yaşadıklarını belirtmiş, davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ıslah dilekçesi ile de davalı eş kusurlu olduğundan 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 26 yıldır evli olduklarını, davacının, iş ve sosyal hayatta yaşadığı sorunları, karşılaştığı güçlükleri, maddî sorunları, davalıya yansıttığını, davalının, maddî sorunların çözümü için sigortalı ve sigortasız işler de çalıştığını, davacının esi davalıyla diyalog kurmamaya, birlikte zaman geçirmemeye başladığını, annesinin rahatsızlığını bahane ederek, sık sık ortak ikametgahı terk ettiğini, günlerce, haber vermeksizin, eve gelmediğini, davalının eşini çok sevdiğini, davacının sistemli olarak; aşağılama, küçümseyen söz ve davranışları olduğunu 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, boşanma davasının reddine, tarafların boşanmasına karar verilmesi halinde; davalıya 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya yol açan olaylarda, kadının erkeğe karşı hakaretler ettiği ve bu hakaret eyleminden beri tarafların ayrı yaşadıkları dinlenen tanık beyan ile sabit olup evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının ağır kusurlu olduğu kişilik hakkı saldırıya uğrayan erkeğe yüklenebilecek kusur belirlemesi yapılamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek lehine 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata, davalının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kusurlu olduğunu gösterir delil bulunmadığını, davacının annesinin beyanları esas alınarak hüküm kurulduğunu, tanık olarak dinlenilen davacının annesinin evliliğe karşı olduğunu, hiçbir zaman da davalıyı gelini olarak kabullenmediğini, tarafların alt kat ve yan dairede oturan komşularının davalı tanığı olarak beyanlarının alındığını ve davacının annesinin beyanlarıyla, taban tabana zıt olduğunu, davacının, haklı neden olmaksızın, ortak ikametgahı terk etmesi nedeniyle ağır kusurlu olduğunu, davacı yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, davalının hiçbir geliri bulunmadığını belirtmiş, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, kararı; kusur belirlemesi, boşanma, davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile davalının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin reddi kararları yönünden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının kusurlu olduğunu gösterir delil bulunmadığını, davacının annesinin beyanları esas alınarak hüküm kurulduğunu, tanık olarak dinlenilen davacının annesinin evliliğe karşı olduğunu, hiçbir zaman da davalıyı gelini olarak kabullenmediğini, tarafların alt kat ve yan dairede oturan komşularının davalı tanığı olarak beyanlarının alındığını ve davacının annesinin beyanlarıyla, taban tabana zıt olduğunu, davacının, haklı neden olmaksızın, ortak ikametgahı terk etmesi nedeniyle ağır kusurlu olduğunu, davacı yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, davalının hiçbir geliri bulunmadığını belirtmiş, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, kararı; kusur belirlemesi, boşanma, davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile davalının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin reddi kararları yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilme koşulları oluşup oluşmadığı ve miktarları ile kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.