"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/405 E., 2023/1177 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/280 E., 2022/765 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, fiziksel, duygusal, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, tehdit ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 250.000,00 TL maddî tazminat, 300.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı kadın vekili 03.07.2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; ziynet alacağı davasının dava konusu ziynetler yönünden öncelikle aynen iadesini, mümkün olmaması durumunda ise 106.435,00 TL üzerinden kabulü ile erkekten alınarak kadına verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının iddia ettiği sadakat yükümlülüğünü ihlal eyleminden sonra evlilik birliğinin devam ettiğini, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, küçük düşürücü sözler söylediğini, ilgisiz davrandığını, ortak konutu terk ettiğini, ziynet eşyalarının kadının rızası ile bozdurulduğunu iddia ederek öncelikle davanın reddine karar verilmesini, aksi kanaatte olunması durumunda ise ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 15.05.2018 tarih ve 2017/55 Esas, 2018/28 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, fiziksel, ekonomik, duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığı, kadının ise erkeğin eşyalarını yaktığı, hakaret ettiği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine ve ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların ihtiyaçları ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına yasal şartları oluşması sebebiyle aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışlarının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, ziynet alacağı davasının ise ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından tazminatların ve nafakaların miktarlarıyla, ziynet alacağı davası yönünden, davalı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 01.04.2022 tarih ve 2020/216 Esas, 2022/733 Karar sayılı kararıyla; davalı erkek tanığı ...'a usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmak suretiyle beyanının alınmadığı, eksik inceleme ile karar verildiği, ziynet alacağı davası yönünden tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu, bu çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisisin hatalı olduğu belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve gerekçede belirtilen eksikler giderilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine kesin olmak üzere karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, fiziksel, ekonomik, duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığı, kadının ise erkeğin eşyalarını yaktığı, hakaret ettiği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine ve ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların ihtiyaçları ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına yasal şartları oluşması sebebiyle aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışlarının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, ziynet alacağı davasının ise ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının çok az olduğu, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; tazminatların ve nafakaların miktarları ile ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu davranışının olmadığı, erkeğe yüklenen sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği vakıasının kadın tarafından affedildiği, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, paranın alım gücü, mevcut ve beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; davacı kadın vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminat, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile kabulüne karar verilen ziynetlerin kadına öncelikle aynen iadesini, mümkün olmaması durumunda ise 53.725,00 TL'nin erkekten alınarak kadına verilmesine, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise diğer istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 04.07.2023 tarihli ek kararıyla; her ne kadar davacı kadın vekili tarafından ziynet alacağı yönünden temyiz isteminde bulunulmuşsa da asıl kararın ziynet alacağı davası yönünden kesin olmak üzere karar verildiği, ziynet alacağı miktarının 2023 yılı temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile tazminatların ve nafakaların miktarları ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ziynet eşyalarının öncelikle aynen, mümkün olmaması durumunda ise bedel iadesi istemine ilişkin olup davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının davacı kadın vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve ek karara yönelik temyiz talebinin olmadığının anlaşılmış bulunmasına göre uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuklar 2013 doğumlu Gülsima ve 2015 doğumlu Serra'nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminat, yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.