"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesi ile özetle; analaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş, bozma sonrası verilen dilekçeler ile de davalı ile hiç bir konuda anlaşamadıklarını, davalının sadakatsiz olduğunu, intihara teşebbüs ettiğini, eş ve çocuklarını zehirlediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, hakaret ettiğini, seni istemiyorum dediğini iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası sebebiyle tarafların boşanmalarına 50.000 TL maddî, 100.000 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesi ile; davalının hakaret, şiddet eyleminde bulunduğunu müvekkilinin kusurlu bir davranışının olmadığını ,davanın reddine karar verilmesini, davanın kabulü halinde 500 TL tedbir ve yoksulluk, 300 TL tedbir ve iştirak nafakası ve 50.000 TL maddî, 20.000 TL manevî tazminatlara hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.02.2015 tarih ve 2015/101 Esas, 2015/114 sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereği boşanmalarına, velâyetlerin babaya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairece, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince boşandıkları, hükmün davalı kadın tarafından temyiz edildiği, bu halde anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma (4721 sayılı Kanun, md.166/1-2) olarak görülmesi gerektiği, açıklanan sebeple mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen, davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, davalı kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine dair karara karşı, süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairece, davalı kadına dava dilekçesinin tebliğ edilmediği, davalının savunma hakkı kısıtlandığı, Mahkemece; davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliği ile cevap dilekçesi sunma hakkı tanınması, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti ile taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği taktirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte değerlendirerek bir sonuca ulaşılması gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına, sair hususların incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dinlenen davacı tanıklarının anlatımlarıyla davacının dava dilekçesinde belirttiği vakıalardan; davalının davacıya yönelik hakarette bulunduğu, sadakat yükümlülüğüne aykırı olacak şekilde başka bir erkekle görüştüğü, yemeklere zehir koyduğu ve intihar girişiminde bulunduğu hususları ispat olunmuştur. Bu durum karşısında, tarafların 2014 yılından bu yana ayrı yaşamakta oldukları da göz önüne alınarak taraflar arasındaki evlilik birliğinin yeniden tesisi mümkün olmayacak şekilde temelinden sarsıldığı anlaşılmıştır. Bu duruma davalının yukarıda sayılan kusurlu davranışlarıyla sebebiyet verdiği gözetilerek davacının boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı erkek yararına 8.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, davalı kadının yoksulluk ve iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 13.10.2022 tarihli ve 2022/7462 Esas, 2022/8084 Karar sayılı kararıyla, davalı kadına yüklenen eşini zehirlemeye çalışma kusuruna esas tanık beyanlarının duyumun aktarımdan ibaret olup hükme esas alınamayacağı, buna karşın Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de davalı kadının tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı kadın vekili; davanın kabulü ve kusur belirlemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, boşanma davasının ve fer'îlerinin kabulü kararının ve kadının taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660,00 TL para ceza ile 375,10TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.