Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7193 E. 2024/4003 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin ekonomik sıkıntıları nedeniyle oluşan borçlar ve icra takipleri sebebiyle evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, kusur durumu ve velayet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin borçları ve icra takiplerinin davacı kadına ekonomik şiddet oluşturduğu, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebebiyet verdiği ve davalı erkeğin boşanmada tam kusurlu olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1142 E., 2023/1019 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/343 E., 2022/244 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının aile birliği yükümlülükleri yerine getirmediğini, işyeri ile ilgili olarak borçlarının ödenmediği gibi devamlı icra takibi yapıldığını ve eve icra geldiğini, sorumsuz ve duyarsız davrandığını, maddi ve manevi katkı vermediği gibi zarar verdiğini, evi ve ailesi ile ilgilenmediğini, eşinin iddialarının doğru olmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kendisine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; davacının iddialarını kabul etmediğini, üzerine düşen görevleri yerine getirdiğini, maddî sıkıntısının olduğunu, her ne kadar borçları sebebiyle eve haciz gelmişse de borçlarını ödemeye çalıştığını, eşinin davayı eve gelen hacizler sebebiyle sinirlenerek açtığını, aralarında herhangi bir geçimsizlik olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 16.01.2020 tarih ve 2019/100 Esas, 2020/30 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamı ve içerisindeki belgelerin incelenmesi neticesinde dava dilekçesinde delil olarak tanık deliline dayanılmadığı, her ne kadar tanık dinlenmiş ise delil olarak tanık deliline dava dilekçesinde dayanılmadığından hükümde dikkate alınmadığı, bildirilen delil ile davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, kararı, davacı kadın, bildirdiği dava dosyasının ve icra dosyalarının incelenmediğini beyanla davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf etmiş, Bölge Adliye Mahkemesince, dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmaması sebebiyle tanık beyanlarının kusur belirlemesinde dikkate alınmamasında isabetsizlik görülmediği, ancak davacının dava dilekçesinde, davalı hakkında ileri sürdüğü kusurlu davranışlar olarak, sürekli borç yapıp icra takibine ve eve haciz gelmesine neden olduğu yönünden dava dilekçesi içeriğinde delil olarak davalı hakkındaki icra dosyalarına dayandığı, delil dilekçesi ekinde de yapılan icra ödeme belgelerini ibraz ettiği, ayrıca daha önce açılan Sakarya 1.Aile Mahkemesinin 2015/808 E. sayılı dosyasından delil olarak bahsedildiği, bu durumda, davacı tarafın dava dilekçesinde dayandığı delillere göre, daha önce yaşanan ve affedilen olayların tespiti yönünden bildirilen boşanma dava dosyasının celp edilip incelenmediği, davalı hakkında ileri sürülen ekonomik şiddetinin ispatı yönünden de, dava dilekçesinde belirtilip sunulan icra dosyalarının, icra müdürlüğünden araştırılarak bu konudaki deliller toplanıp değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, uygun şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;davalıya ait icra dosyaları ile taraflar arasında görülen daha önceki Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2015/808 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davalının, tarafların en son feragat ile sonuçlanan boşanma davasından sonra çok sayıda icra takibine uğradığı, dava dosyası açıldıktan sonra icra takiplerindeki borçların büyük bir kısmı ödenerek kapatılmış ise de dosyaya sunulan kredi bilgilerinden de davalının borçlarının olduğunun belli olduğu, davalının çok sayıda borçlanarak davacıya ekonomik şiddet uyguladığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi ve velâyet düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ve savunması ile dosya kapsamındaki delil durumuna göre, İlk Derece Mahkemesince davalının kabul edilen kusurlu davranışların sübuta erdiği ve boşanmada tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, 2018 doğumlu ortak çocuk Ahmet Barış'ın yaşı ve ihtiyaçları, sosyal inceleme raporu dikkate alındığında, velâyetinin anneye verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi ve velâyet düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,182 nci ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.