Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7192 E. 2024/4002 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında yerel mahkeme kararının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, istinaf mahkemesinin esastan red kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1135 E., 2023/877 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/224 E., 2022/267 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde, sunmuş oldukları anlaşma protokolü doğrultusunda tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, kadının anlaşmalı boşanmayı kabul etmemesi üzerine sunduğu çekişmeli dava dilekçesi ile karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının, müvekkiline ve ailesine hakaret ettiğini, müvekkilini sürekli hor gördüğünü, "Sen adam mısın, pezevenk, o..pu çocuğu " şeklinde söylediğini, müvekkilini ailesinin yanında sürekli rencide ettiğini, her gece sabahlara kadar sosyal medya ortamında oyun ve kumar oynadığını, ortak çocuklar ve müvekkilinin ihtiyaçları ile hiçbir şekilde ilgilenmediğini, çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediği, oyun oynama bahanesi ile birden fazla sosyal medya hesabı açarak bu hesaplar üzerinden farklı kişiler ile konuşup görüştüğünü, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, evi terk etmeyi alışkanlık haline getirdiğini ve evi terk ettiğini, kadının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata, kadının karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin anlaşmalı boşanmayı kabul etmediğini, erkeğin, müvekkiline sürekli sözlü, cinsel ve fiziksel şiddet uyguladığını, eve misafir gelmesine izin vermediğini, sosyal medya üzerinden farklı isimleri ile açtığı hesaplarla bir çok kadınla cinsel içerikli mesajlaşmalar yaptığını, müvekkilini evden kovduğunu, erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, erkeğe ve kız kardeşine hakaret ettiği, erkeği küçük düşürücü sözlerde bulunduğu, huzursuzluk çıkardığı, sosyal medyada fazla vakit geçirerek ortak çocuklarla ve ortak konutla ilgilenmeyerek birlik görevlerini ihmal ettiği, sosyal medya üzerinden sanal kumar oynadığı, birden fazla sosyal medya hesabı açarak ve eşine haber vermeyerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve evi terk ettiği, erkeğin ise kadına hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının anlaşıldığı, sosyal inceleme raporu, ortak çocuklarının Mahkeme huzurunda alışmış bulundukları ortamdan ayrılmak istemedikleri beyanları birlikte değerlendirildiğinde velâyetlerinin babaya bırakılmasına, anne ile çocuklar arasında şahsi ilişki kurulmasına, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan erkek lehine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tarafların evlilik süreleri, tazminata esas olan fiillerin ağırlığı, paranın alım gücü ve hakkaniyet kurallar dikkate alınarak manevî tazminata, boşanmaya sebep olaylarda kadının ağır kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin kanuni şartları oluşmadığından reddine, geçici önlemler kapsamında ise kadın lehine tedbir nafakasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, erkek lehine 10.000,00 TL manevî tazminata, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, erkek lehine hükmedilen manevî tazminatın miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, velâyet düzenlemesi, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat ve miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili katılma yolu ile, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, erkek lehine hükmedilen manevî tazminatın miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, velâyet düzenlemesi, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat ve miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı, kadın lehine tedbir nafakası ile erkek lehine manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.