Logo

2. Hukuk Dairesi2023/719 E. 2023/3635 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygun olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin kararında usul ve yasaya aykırılık görmeyerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarını reddederek boşanma kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek hanede müştereken karı koca hayatı yaşamaya başladıkları andan itibaren, erkeğin evlilik birliğinin kendisine tahmil ettiği hiçbir görevi yapmadığını, arışı derecede kıskançlık yaptığını, onuru ve gururu ile oynadığını, kendisini rencide ettiğini, evine, çocuğuna ve eşine karşı hiç bir sorumluluğu almadığını, devamlı kendisine baskı ve tehdit

ettiğini, yüzüne karşı ağır lisanlı küfür ettiğini, hakkında 2 defa polise şikayet ettiğini, evde uzaklaştırma kararı verildiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 500,00 TL tedbir, kadın için 1.000,00 TL tedbir 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının mahkemede yalan söylediğini, 16 yıldır eşine ve çocuğuna kendisinin baktığını, oğluna ve eşine elinden geldiği kadar iyi davrandığını, kadının psikolojik sorunları olduğunu, en ufak bir sorun olsa büyüttüğünü, kadının psikolojik sorunları olduğu için ne yaptığını, ne söylediğini bilmediğini, evi dağıttığını, kırıp döktüğünü, üstünü çöpe attığını, üstünü başını yırttığını, yemek yapmadığını, 16 yıldır kendisine hep ters davrandığını, hayatını zehir ettiğini, kendisinin de ondan maddî manevî tazminat istediğini, oğluna da ters davrandığını, oğlunun aklına girdiğini, baskı yapmadığı halde en ufak bir şeyde hemen polise gittiğini, banka kartını kadına verdiğini, alış verişleri kadının yaptığını, kadını aldatmadığını, içkisinin kumarının olmadığını, hep evi ile ilgilendiğini, anlaşarak ayrılmak istediğini, kadınlık hakların var diyerek keyfi kendisini tehdit ettiğini, kadının hiç bir zaman kadınlık görevlerini yapmadığını, kendisini çevreye eşine dostuna karşı rezil ettiği için ayrılmak istediğini belirterek, tarafların boşanmasına ve kadının taleplerinin reddine karar verilmesini talepetmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eşine "kahpenin kızı evimden git" şeklinde konuşarak ve davacı eşine karşı kıskanç tavırlar sergileyerek, kavga huzursuzluk çıkartarak boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası ve kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadın için 8.000,00 TL maddî ve 9.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, deliller taktir edilmeden kusur tespiti yapıldığını, kadının iddialarını ispatlayacak tek bir delil dahi olmadığını, tanık beyanları ile iddiaların ispatlanamadığını, maddî ve manevî tazminatın erkeğin maddî durumuyla orantılı olarak verilmediğini belirterek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 ncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169, 174, 182, 327, 328, 330 ve 336 ncı maddeleri 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51, maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.