Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7200 E. 2024/4865 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğuna ve kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin yasal şartlarının oluştuğuna kanaat getirilerek, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hüküm kuran Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2058 E., 2023/975 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/876 E., 2019/762 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, kadının, ortak konutu terk ettiğini, hakaret ettiğini, hastalığı ile ilgilenmediğini, birlik görevini ihmal ettiğini, agresif olduğunu, psikolojik rahatsızlığının olduğunu, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, erkeğin, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, erkeğin önceki evliliğinden olan oğlunun kadına fiziksel şiddet uygulamasına sessiz kaldığını, ortak çocuğu istemediğini, tehdit ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, hakaret ettiği, erkeğin ise fiziksel şiddet uyguladığı, yargılama sırasında dinlenen tanık Kerim ile kadın arasında husumet olması sebebiyle beyanlarının hükme esas alınmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği, ortak çocuğun üstün yararı dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL iştirak nafakası, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminat, ortak konutun karar kesinleşinceye kadar kadın ve ortak çocuğa tahsisine, ziynet alacağı davasının işbu dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğu, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, eksik inceleme ile karar verildiği, tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, velâyet düzenlemesinin hatalı yapıldığı belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğu, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, tazminatların ve nafakaların miktarlarının çok az olduğu, vekâlet ücretine dair düzenlemesinin hatalı yapıldığı, erkeğin velâyet talebinin iki kez reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları, velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına dair araştırmanın yapıldığı, bu konuda eksik araştırmanın bulunmadığı, kadının tanıklarının hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, kadının, ortak konutu sık sık terk ettiği, hakaret ettiği, erkeği aşağıladığı, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı, ilk evliliğinden olan oğlunun kadına fiziksel şiddet uygulamasına sessiz kaldığını, ortak çocuğu istemediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu ve her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olduğu, velâyet düzenlemesinin ortak çocuğun üstün yararına olduğu ancak İlk Derece Mahkemesince velâyete dair kurulan hükümde tereddüt oluşturulduğu, kişisel ilişki düzenlemesinin de infazının kabil olmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında ortak çocuk yararına takdir edilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin ve miktarının hakkaniyete uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararından sonra kadının sigortalı bir işte çalışmaya başladığı, çalışmaya halen devam ettiği, adına kayıtlı mesken vasıflı iki taşınmazının olduğu, yine erkek ile hissedar oldukları bir evin daha olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği dikkate alınarak kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının oluşmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal şartlarının oluştuğu, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, dikkate alındığında miktarların az olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, karşı davada erkeğin velâyet talebinin reddine ilişkin hükmün karardan çıkartılmasına ve ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 800,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminat, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.