Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7209 E. 2024/4820 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine ve uygulanması gereken hukuk kurallarına uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/72 E., 2023/1109 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/208 E., 2020/208 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin asıl davasının reddine, kadının karşı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının erkeği sürekli aşağılayan ve hor gören bir tutum içerisinde olduğunu, 8 yıl önce affedilmez bir kusur işlediğini, erkeğin asgari ücret ile çalışmasını sorun ederek kadına bakmadığını iddia ettiğini, ortak çocukları babalarına düşman yaptığını, ortak çocuklarla bir olarak erkeğin maddî geliriyle sürekli alay ettiklerini, kadının hem erkeğe hem de erkeğin annesine hakaret ederek üstlerine yürüdüğünü, erkeğin kendisini koruma için müdahalede bulunduğunu, kadının ve ortak kızlarının ortak çocuk ...'e fiziki ve psikolojik baskı uyguladıklarını, sürekli "geri zekalısın" diyerek çocuğu ezdiklerini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin en son 24.03.2019 tarihinde kadına ve ortak kızlarına fiziksel şiddet uyguladığını, hakkında uzaklaştırma kararı alındığını, 2 yıldır kadını ve kızları ...'yi çalışmaya zorladığını, erkeğin çocukları ile ilgilenmediğini, sık sık onlara fiziksel şiddet uyguladığını, kadına da fiziksel şiddet uyguladığını, kadına ve çocuklara hakaret ettiğini, erkeğin erkeklik görevini yerine getirmediğini, kadının erkeğin kendisini aldattığını düşündüğünü, son 4 aydır normal bir şekilde eve gelmediğini, erkeğin Şehnaz isimli bir kadınla mesajlaştığını, son yıllarda kadının giyimine karıştığını, evin, kadının ve kızlarının ihtiyaçlarını karşılamadığını, evin su borcunu dahi ödemediğini belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... ve ... .'in velâyetinin anneye verilmesine, yasal faizi ile birlikte ortak çocuk ... yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faizi ile birlikte ortak çocuk .... yaranına aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faizi ile birlikte kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatıa karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına sevgisiz ve saygısız davrandığı, "köyden geldin" diyerek hor gördüğü, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evin belediyeye su borcunu ödemediği, kadına "sen şişkosun, senden karı olmaz, sen ne pisliksin, senden karı olmaz, senden insan olmaz, sen nasıl kadınsın" şeklinde konuşarak aşağıladığı, tarafların her tartışması sonrasıkadının kardeşini arayarak "gelin alın kızınızı, onu istemiyorum" şeklinde ifadelerde bulunduğu, sosyal medya üstünden başka kadınlarla konuştuğu ve kadına fiziki şiddet uyguladığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığını, dilekçeler aşamasında dayanılmadığı halde delil dilekçesinde kadının .... isimli erkek ile konuştuğuna ilişkin iddianın iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına girdiğinden değerlendirilmediği gerekçesiyle asıl davanın reddine, ortak çocuk ... ...'in velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... ...'in velâyeti talebinin reddine, ortak çocuk ...'nin ergin olması nedeniyle velâyet talebinin reddine, her iki ortak çocuk yararına talep edilen tedbir ve iştirak nafakası talebinin reddine, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; hükmedilen tazminatların miktarı, vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu, tazminatlara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının hatalı olduğunu, boşanma davasının kısmen kabulü kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, asıl davada davanın reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken velâyete ve kişisel ilişkiye ilişkin asıl davada hüküm kurulmasının doğru olmadığı gibi karşı davada da velâyetin babaya verilmiş olması nedeniyle velâyet talebinin ve iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle erkeğin tazminatlara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin istinaf talebi ile kadının tazminatların miktarına ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kararın hüküm kısmının tamamen kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... ...'in velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; delil sunma aşamasında yasal sürede sunulan deliller içinde kadının başka erkek ile yaptığı görüşmelere ilişkin belgelerin sunulduğunu, Mahkemece bu belgelerin hükme esas alınmamasının hatalı olduğunu, kadının bu belgelere iddia ve savunmanın genişletilmesi manasında bir itirazda bulunmadığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının kusurlu olduğunu, karşı davanın kabulü gerekçesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kadının tanıkları ile erkek arasında husumet bulunduğunun dikkate alınmadığını, ceza dosyasında kadın ve ortak kızları tarafından erkeğin hakaretlerle darp edildiğinin açık olduğunu, hükmedilen tazminatların haksız olduğunu, kadının işçi olarak çalıştığına dair kolluk ifadesinin bulunduğunu, nafakanın kaldırılması gerektiğini belirterek karşı davanın kabulü, asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşı davanın kabulü, asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.