Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7213 E. 2024/4546 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, erkeğin kadına şiddet uygulaması nedeniyle tam kusurlu olduğuna ve hükmedilen tazminat ile nafaka miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğuna dair kararında hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1145 E., 2023/878 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/716 E., 2022/252 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları; davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur değerlendirmesi, asıl davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları, karşı davanın reddi yönünden; davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü yönlerden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmadığı gibi ilk derece mahkemesi kararını sınırlı olarak istinafa getiren tarafın açıkça istinaf etmediği konularda da temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karşı davanın reddine ilişkin hüküm davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmediğinden kesinleşmekle davalı-davacı erkeğin karşı davanın reddi yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı-davalı kadın vekilinin tüm; davalı-davacı erkek vekilinin karşı davanın reddi dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin ailesinin kadına hakaret ettiğini, evden kovduklarını, kadına fiziksel şiddet uygulandığını iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata, eşya alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sinirli ve hırslı olduğunu, aile içinde yaşananları ailesine anlattığını, kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, kadının erkeğe ve ailesine hakaret ettiğini, kadının ailesinin erkeği tehdit ettiğini ve fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına karşı basit yaralama suçundan ceza aldığı görülmekle erkeğin kadına şiddet uyguladığı ve babasının baskısına sessiz kaldığı bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, kadının kusuru olmadığı anlaşıldığından kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, velâyeti kendisine tevdi edilmeyen tarafın çocuğun giderlerine katılma yükümlülüğü nedeniyle çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, mevcut ve beklenen menfaatinin zedelenmesi ve kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle kadın yararına yasal faizi ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, eşya alacağı talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, asıl davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davanın kabulü ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, karşı davanın reddi, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakası koşulları gerçekleşip gerçekleşmediği ile miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 327 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 331 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı erkek vekilinin, karşı davanın reddine yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Davacı-davalı kadın vekilinin tüm; davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.