"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2388 E., 2023/1224 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hadim Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/5 E., 2021/691 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve çocukla kişisel ilişki kurulması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere, erkeğin birleşen davasının kabulü ile velâyeti anneye verilen ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin evine karşı ilgisiz olduğunu, mahrem konuları tüm ailesiyle paylaştığını, kadını sürekli öldürmekle tehdit ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ailesinin de fiziksel şiddet uygulamasına ve hakaretlerine ses çıkarmadığını, erkeğin ve ailesinin kadının hayatına müdahale ettiğini, 07.10.2019 tarihli son olayda erkeğin kadına hakaret edip fiziksel şiddet uygulaması üzerine uzaklaştırma kararı aldığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukları ... ve ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatıa karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının büyü işleri ile uğraştığını, kadının erkeğin ailesi ortak konuta geldiğinde onları rahatsız etmek için tuvaletlerin ve lavaboların kapılarını kilitlediğini, ortak çocuklara ilgi göstermediğini, erkeğe ve erkeğin kız kardeşine "sen yap bundan sonra Hasan'a avratlığı'' dediğini, kadının erkeğe ve ailesine ait olan paraları çaldığını belirterek tarafların boşanmalarına, kadının boşanma davasındaki fer'î taleplerinin reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; 07.10.2019 tarihinde kadının şikayette bulunup uzuklaştırma kararı alması nedeniyle erkeğin ortak çocuklar ... ve ... ile görüşemediğini belirterek çocuklar ile arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ceza dosyasından ve koruma kararından anlaşıldığı üzere kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret, tehdit ettiği, ailesiyle görüşmesini istemediği ve engel olduğu; kadının ise büyü işleriyle uğraştığı, erkeğin ailesi misafirliğe geldiğinde tuvaletin kapısını kilitlemek suretiyle saygısızlık yaptığı, erkeğin ağır kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Havva'nın velâyetinin babaya, ortak çocuk ... ve ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, taraflar ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar ... ve ... yararına ayrı ayrı aylık 100,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 8.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, birleşen davanın kabulü ile ortak çocuklar ... ve ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları ile tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen kusurların istinaf edilmeksizin kesinleştiğini, erkeğin ayrıca tanık ...'ün beyanı ile kadına sürekli şiddet uyguladığı yönüyle kusurlu bulunduğu, kadının tuvaletin kapısını kilitlemek suretiyle erkeğin ailesine saygısızlık yaptığı yönüyle verilen kusurun tanık ...'nin zamanı belirlenemeyen bir olayı anlatması sebebiyle kusur olmaktan çıkarılması gerektiği, kadına verilen diğer kusurun yerinde olduğu, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, velâyetleri anneye verilen ortak çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin dini bayramlar yönüyle infazı kabil olmadığından re'sen yeniden düzenlenmesi gerektiği, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesine yönelik istinafının kısmen kabulüne, kararın kusura ilişkin gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kadının iştirak ve yoksulluk nafakaları ile tazminatların miktarına yönelik istinafının kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, velâyetleri anneye verilen ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, velâyetleri anneye verilen ortak çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişkiye ilişkin bentlerin kaldırılmasına, yerine yeniden re'sen hüküm kurulmasına, velâyetleri anneye verilen tarafların ortak çocukları ile baba arasında her ayın 2. ve 4. haftası cuma günü akşam 18:00'dan Pazar günü akşam saat 18:00'a kadar, dini bayramların 3. günü sabah saat 09:00'dan aynı gün akşam saat 18:00'a kadar, sömestr tatilinin 2. haftası pazartesi saat 09:00'dan pazar saat 18:00'a kadar, yaz tatilinde her yılın 1 Ağustos günü saat 10.00'dan 31 Ağustos günü saat 18.00'e kadar çocukların anne evinden alınıp anne evine bırakılmak üzere baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurunun bulunmadığını, erkeğin yakın akrabalarının erkek lehine beyanda bulunmasının doğru olduğunu, bu tanıkların beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, erkeğin tam kusurlu olduğunu, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları ile tazminatların miktarının düşük olduğunu belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen yoksullukve iştirak nafakaları ile tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının kusurunun bulunup bulunmadığı, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları ile tazminatların miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.