"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/983 E., 2023/1931 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çal Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/231 E., 2021/403 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının tedbir nafakası davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlendikten 3 gün sonra kadın için oturum izni alındığını, oturum izninin alınmasından 3-4 gün sonra taraflar arasında geçimsizlikler başladığını, kadının kardeşinin de taraflar evlendikten sonra hep yanlarında kaldığını, tarafların evliliğine oldukça fazla müdahalede bulunduğunu, kadının evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediğini, kendisi ile para ve oturum izni için evlendiğini öğrendiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; evliliklerinin 19. gün sonrası erkeğin kendisine evlilik amacı ile değil ticaret amacı ile getirip evlendiğini söylediğini, kendisinin istediklerini yapmasını yoksa seni öldürürüm diye tehditte bulunduğunu, bunun üzerine uzaklaştırma kararı aldırdığını, maddî zorluklar çektiğini, komşuların kendisine yemek ve yiyecek yardımında bulunduğunu, erkeğin aylık 2.400,00 TL emekli maaşı aldığını, bu nedenlerle erkekten aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının evlilik birliğinin kurulmasından çok kısa bir zaman geçtikten sonra huzursuzluk çıkardığı, erkeği toplum içerisinde rencide edecek biçimde aşağılayıp tehdit ettiği, müşterek konuttan uzaklaştırarak zor hayat koşullarına düçar olmasına sebep olduğu belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına aylık 7.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî tazminat talebinin reddi ile kadının birleşen davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, manevî tazminat ve kadının davasının reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kadına izafe edilen kusurlar yönünden dinlenilen erkek tanıklarının sözlerinin bir kısmı 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğunu, bu durum karşısında erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda kadının kusurunun bulunduğunu kanıtlayamadığını belirterek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin boşanma davasının reddine ve kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, davalı-davacı kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddi ve tedbir nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddelsi, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar kadına izafe edilen kusurlar yönünden dinlenilen erkek tanıklarının sözlerinin bir kısmının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu belirtilerek erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda kadının kusurunun bulunduğunu kanıtlayamadığı belirtilerek erkeğin davasının reddine karar verilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden; İlk Derece Mahkemesince belirlenen davalı-davacı kadının evlilik birliğinin kurulmasından çok kısa bir zaman geçtikten sonra huzursuzluk çıkardığı, davacıyı toplum içerisinde rencide edecek biçimde aşağılayıp tehdit ettiği, müşterek konuttan uzaklaştırarak zor hayat koşullarına düçar olmasına sebep olduğu yönündeki kusurların gerçekleştiği, davacı-davalı erkek tanıklarının görgüye dayalı beyanları ile anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-davalı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilecek yerde, yazılı gerekçe ile İlk Derece Mahkemesinin kabul kararının kaldırılarak davanın reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.