Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7262 E. 2024/4996 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve ziynet alacağının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin davalı-karşı davacı kadının istinaf başvurusunu reddeden nihai kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1561 E., 2023/1883 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/73 E., 2022/689 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı tarafın soybağının reddi isteminin tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflar evlendikten yaklaşık bir ay sonra davalının aşırı şekilde huzursuzluk çıkarmaya başladığı ve sürekli erkeğe boşanmak istediğini söylediği, kadının evliliğin ikinci ayında hamile olduğunu ancak çocuğu aldırmak istediğini dile getirdiğini, kadının telefonunun açık olduğu bir esnada erkeğin telefonu incelediğinde kadının geçmişte ve halen birden fazla erkekle ilişkisinin olduğunu bu kayıtlardan öğrendiğini erkeğin yaptığı araştırmalar ve tespitlerle çocuğun kendisinden olmadığını öğrendiğini, kadının çocuğun davacıdan olmadığını itiraf ettiğini, kadının, erkeğe ve ailesine karşı hakaretlerde bulunduğunu, kadının sürekli yalan söylediğini, bebeğine kötü davrandığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, soy bağının reddine

karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkek ile evlenmeden ilişkiye girdiğini, erkek ile kaçtıklarını, çocuğun başkasından olmasının mümkün olmadığını, erkeğin babasının evinde kaldıklarını, bağımsız konut sağlamadığını, evlilikleri boyunca erkekten fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet gördüğünü, erkeğin DNA testi yaptırmak istediğini, aşağıladığını, erkeğin hiçbir ihtiyacını karşılamadığını ve ekonomik şiddet uyguladığını, erkek ve babasının kendisini darp etiklerini, küfür ve hakaret ettiklerini, erkeğin kıskanç olduğunu, erkeğin ailesinin kendisini kandırarak adliyeye getirip boşanma dilekçesini zorla tebliğ aldırdığını, evden kovduğunu iddia ederek; evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 300.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyasının tarafına aynen iadesine aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedelinin tarafına ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğe her tartışma sonrası sürekli ''beni boşa'' dediği, erkeğin uzman erbaşlık için şehir dışına çıkmadan önce son zamanlarda eşinin davranışlarından şüphelendiği ve iş için şehir dışına çıktıktan sonra haricen yaptığı araştırmada çocuğun kendinden olmadığını öğrendiği, kadının eşi uzman erbaşlığı kazanıp gidene kadar tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere eşine tartışmalar sırasında ''geri zekalı, mal, salak, şerefsiz, benden sana kadın olmaz, neden beni bırakıp gittin'' şeklinde hakaret içerikli sözler söylediği, erkeğin bebeğin kendisinden olmadığını öğrendikten sonra şehir dışında bulunduğu sırada boşanma davası açtığı, bunun üzerine kadının ailesinin evine gittiği ve tarafların fiilen uzun süredir ayrı yaşadıkları, bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu, erkeğin ise kusursuz olduğu gerekçesi ile asıl boşanma davasının kabulüne, karşı boşanma davasının reddi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un)166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, yargılama aşamasında çocuğun soybağının reddi ile annenin bekarlık hanesine kaydına karar verildiğinden çocuğun velâyeti, çocuk yararına tedbir/iştirak nafakası talepleri hususunda ayrı ayrı karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, erkek için 15.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası isteminin reddine, 1 adet 22 ayar 13 gr bilezik (4.972,50-tl), 1 adet 14 ayar 4 gram kolye (978,00 TL), 25 adet çeyrek altın (17.250,00 TL) karşılığı toplam 23.200,50 TL'nin erkekten alınarak davacı kadına aynen iadesine, aksi takdirde toplam bedeli olan 23.200,50TL'nin, 1.000.00 TL'lik kısmına karşı dava tarihi olan 25.02.2021 tarihinden itibaren, 22.200,50 TL'lik kısmına 24.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte karşı davalı erkekten alınarak karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, karşı boşanma davasının reddi, kabul edilen tazminat ve miktarları, reddedilen tazminatlar ve reddedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, karşı boşanma davasının reddi, kabul edilen tazminat ve miktarları, reddedilen tazminatlar ve reddedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği,, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın ve erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacakları, asıl boşanma davasının kabulünün ve karşı boşanma davasının reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, erkek yararına hükmedilen tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.