"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1345 E., 2023/1887 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/776 E., 2023/37 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlendikten sonra erkeğin kendisine ve kadının ilk evliliğinden olan çocuğuna iyi şartlarda bakacağı vaadiyle evlendiklerini, kadının ve kadının ilk evliliğinden olan çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamadığını, evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmediğini, çocuğunun doğumuna üç hafta kala erkeğin cezaevine girdiğini, erkeğin, kadının ilk evliliğinden doğan çocuğuna karşı ağza alınmayacak hakaretler ettiğini, küçük çocuk evde yemek yediği sırada önündeki ekmeği aldığını, çocuğun içeceğine tükürmek gibi bir takım davranışlarda bulunduğunu, yaşanan olaylar nedeniyle erkeğe boşanmak istediğini söylemesi üzerine erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, bu sebeple kadının ortak konutu terk ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 100.000,00 Bin TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak maksadıyla evi terk ettiğini, kadının önceki evliliğinden olan çocuğunun sünnet düğününden kalan borcunu erkeğin ödediğini, dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, ergenlik çağında olan kadının önceki evliliğinden olan çocuğunun erkeğe düşmanca tavırlar sergilemeye başladığını, kadının çocuğunun bu olumsuz davranışlarına sessiz kaldığını, erkeğin önceki evliliğinden oğluna ağır hitamlarda bulunarak çocuğun evden gitmesine sebep olduğunu, kadının en son kavgalarında hakaret edip tehditte bulunduğunu, bıçakla saldırdığını iddia ederek, boşanmanın kabulüne, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin eve bakmadığı, maddi ihtiyaçlarını karşılamadığından davacının annesinin evin elektrik ,su ,doğal gibi telem ihtiyaçları için davacıya para verdiği ve davacının abisinin de para gönderdiği, erkeğin ceza evine girdiği dönemde davacı kadının hamile olduğu, tanık G. D.'un ve tanık M.Y.'in beyanlarından davalı erkeğin davacı kadının çenesine 3-4 kez vurduğu, davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığının anlaşıldığı, davalı erkeğin davacıya karşı "beslemeni, piçini de al git bu evden, bundan sonra benim ... ile de seninle de işim kalmadı al bir tarafına sok' dediği, kadının ilk önceki evliliğinden olan çocuğu M. Y. 'e "kapı köpeği" diyerek hakaret ettiği, çocuk ders çalışırken odanın ışığını kapattığı, çocuğun yemeğine tükürdüğü, tanık B.U.'un beyanlarına göre davalı erkeğin davacının çocuğu için " bunu buradan gönder, anneannesine gönder" dediği, dosya kapsamı itibariyle davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadına yüklenebilir herhangi bir kusur ispatlayamadığı gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında her ayın, ikinci ve dördüncü haftasına denk gelen Cumartesi günü saat 10.00’dan aynı gün saat 16.00’a kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00’dan aynı gün saat 16.00’a kadar davalı tarafça davacı yanından müşterek çocuğu bizzat alınıp süre sonunda teslim edilmek sureti ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 550,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 650,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın için yasal faizi ile 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminat, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davanın kabulü sebebiyle erkek aleyhine yüklenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kurulan kişisel ilişkinin babalık duygularını tatmine elverişli olmadığını, farklı şehirlerde ikamet ettiklerini, bu nedenle yatılı şahsi ilişki kurulmasının gerektiğini, uzman raporunun taraflı hazırlandığını, yeniden rapor aldırılmasını istediğini, eksik inceleme yapıldığını, masrafını yatırmasına rağmen tanık A.E.'nin dinlenmediğini, tanığın apartman temizlik görevlisi olmakla, davacının şiddet gördüğünü iddia ettiği tarihlerde kendisiyle yakın mesafeden konuştuğunu, tanıklık yapacağı hususların diğer tanıkların beyanları ile yeterince aydınlatılmadığını, bu durumun adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğunu belirterek, kusur belirlemesi, yatılı şahsi ilişki kurulmaması, velâyet, kabul edilen tazminatlar ve aleyhine hükmedilen nafaka ile miktarları, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, yatılı kişisel ilişki kurulmaması, velâyet, kabul edilen tazminatlar ve aleyhine hükmedilen nafaka ile miktarları, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet, kişisel ilişki, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 6100 sayılı Kanun'un 241 inci maddesi gereğince, erkeğin tanığı A.E.'nin dinlenmesinin sonuca etkisinin olmayacağının, İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurların dosyadaki diğer delillerle kanıtlandığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.