Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7266 E. 2024/5150 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, velayet, nafaka miktarları ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosyadaki tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1494 E., 2023/2110 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/11 E., 2023/56 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisini aldattığını, fiziksel şiddet uyguladığını, ailesi ile birlikte yaşamaya zorladığını,davalı eşi ile 3 yıldır ayrı yaşadıklarından bir araya gelmediklerinden ve aralarında şiddetli geçimsizlik bulunduğundan tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuklar Melisa Boncuk ve Melike'nin velâyetlerinin anneye verilmesine, dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın aylık aylık 1.000,00 TL, Melisa Boncuk yararına aylık 1.000,00 TL ve Melike yararına aylık 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL tedbir nafakasına, tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olarak devamına, davalıdan şiddet gördüğünden, hakarete maruz kaldığından, aldatılmasından dolayı gururunun incindiğinden 50.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi alınarak tarafına verilmesine, evlenirken 80 gram altın mehir bedeli olan 35.600,00 TL'nin dava tarihinden geçerli olmak üzere davalıdan alınarak tarafına verilmesine, yaptığı yargılama gideri ile ileride tutacağı avukatlık bedelininde davalıdan alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle fiili ayrılık sebeplerinin davacının kendisin aldatmasından dolayı olduğunu, davacının dava dilekçesinde kendisinin davacıyı aldattığına ilişkin iddialarının asılsız olduğunu, davacının, kendisinin teyzesinin oğlu olan .... ile aldattığını, davacı ile üçüncü kişinin mesajlaşmalarını 2017 yılının yedinci ayı içinde yakaladığını, davacı tarafa sorduğunda davacının bu durumu kabul ettiğini, davacının kendisine "aileme söyleme, adım çıkmasın" şeklinde söylemde bulunduğunu, çocuklarının annesinin kötü bir itibarı olmaması için şimdiye kadar sakladığını, davacının .... ile olayını öğreninceye kadar davacının .... ile iletişim haline girmelerini ve onlara oturmaya gitmeyi istediğini, davacı ile .... arasında yer alan mesaj içeriklerin dosyaya sunacağını, ayrıca söz konusu kişilere ait telefon kayıtlarının celbini talep ettiğini, arama ve mesaj kayıtları incelendiğinde gerçeklerin ortaya çıkacağını, davacının şuan da başka bir kişi ile ilişkisinin olduğunu duyduğunu belirterek, davanın reddi ile ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, evlilikte eşini ailesiyle birlikte yaşamak durumunda bıraktığı, ailesinin davacıya yönelik eylemlerine ses çıkarmadığı, bu haliyle ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, evlilik birliği içerisinde başka bir kadın ile ilişkisi olduğu ve çocuğunun olduğu, kadının ise güven sarsıcı eylemlerde bulunduğu belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 275,00 TL tedbir ve 250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, manevî tazminatın reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin ağır kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına takdir edilen nafaka miktarlarının az olduğu, kusur durumuna göre yararına manevî tazminata karar verilmesinin gerektiği değerlendirilerek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 275,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 450,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, davacı kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, manevî tazminat, nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat, nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.