"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/909 E., 2023/1376 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/169 E., 2023/37 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun esastan reddine, erkeğin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendikten sonra erkeğin annesi ile birlikte yaşamaya başladıklarını, erkeğin müvekkilini hiç önemsemediğini, aynı evin içinde konuşmaktan bile kaçtığını ve uzak durduğunu, kayın validesinin de aynı şekilde davacıya çok soğuk davrandığını, bununla da yetinmeyip müvekkilinin ailesi ile görüşmesini asgari düzeye indirdiklerini, ortak çocuk doğduktan sonra da erkeğin ilgisizliğinin devam ettiği ve müvekkilinin psikolojisinin ciddi şekilde bozulduğunu, erkeğin sürekli darp ettiğini, müvekkilinin annesinin kızının ruhsal olarak kötü görmesi üzerine hastaneye götürdüğünü ve 40 gün boyunca kadının tedavi altına alındığını, bu süreçte erkek ve ailesinin kadını hastanede ziyaret etmedikleri gibi, tedavi sonrasında da eve kabul edilmediğini, çocuğunun da kendisine gösterilmediğini, bu suretle 2012 yılından bu yana ayrı yaşadıklarını, bu süreçte müvekkilinin aldatıldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebbeiyle boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile faizi ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlenmeden önce müvekkilinin annesi ile birlikte yaşayacaklarını kabul ettiğini, çocuğun dünyaya gelmesinden sonra durumun değiştiğini, kadının ailesinin yanına gidererek çocuğu katı mamayla besleyip rahatsızlanmasına sebebiyet verdiğini, çocuğu evde tek bırakıp dışarı gittiğini, karşı davalının annesinin ''doğumdan sonra bunalım olur doktora götürelim'' demesi üzerine kadını doktora götürdüklerini, muayane sırasında kadının daha önceden ilaç kullandığını öğrendiğini, karşı davalının annesinin ''... 2-3 gün kafasını toplasın'' diyerek kızlarını götüreceklerini söylediğini, ancak akabinde çocuğu da bırakıp gittiklerini, kadının bir daha ortak konuta dönmediğini, çocuğu hiç aramadığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına ve velâyetin babaya tevdiine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 16.07.2019 tarihli, 2018/33 E., 2019/471 K. sayılı kararı ile erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin babaya tevdii ile kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, faizi ile 9.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin kadının vesayet altına alınmasını gerektirecek bir rahatsızlığının olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmak üzere kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Adli Tıp raporuna göre kadının vesayet altına alınmasını gerektirir hastalığının olmadığı, mahkemenin 16.07.2019 tarih, 2018/33 Esas, 2019/471 Karar sayılı kararında davalı-karşı davacı erkeğin eşini sık sık darp ettiği, bunun sonucunda davacı-karşı davalı kadının psikolojisinin bozulduğu, çocuğu dünyaya geldikten sonra rahatsızlığının daha da arttığı, davacı karşı davalı kadının annesinin desteği ile tedavi gördüğü, bu süreçte davalı-karşı davacı erkeğin ve ailesinin kadınla yeterince ilgilenmediği ve bu suretle ağır kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadının ise evlilik birliği içerisinde ortak evin temizliği ve bakımıyla ilgilenmemesi, çocuk doğduktan sonra çocuğu ile yeterince ilgilenmemesi ve psikolojik rahatsızlığı nedeniyle kullandığı ilaçları başlangıçta eşi ile paylaşmamasından dolayı hafif kusurlu olduğunun belirtildiği, kadına yüklenen kusurların kadın tarafından istinaf edilmeksizin kesinleştiği, kadının başkaca ispatlanan kusurunun bulunmadığı, bu durumda kadının hafif kusurlu, davalı-karşı davacı erkeğin ise ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, koşulları oluştuğundan kadın yararına 9.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata, boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 300.00 TL yoksulluk nafakasına, sosyal inceleme raporu doğrultusunda velâyetin babaya tevdiine, anne ile kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, velâyet, tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Adli Tıp Kurumu raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, kadının hastalığını evlenirken müvekkilden gizlediğini belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin fiili ayrılığa konu son olayda kadını darp ettiği, bu sebeple 2012 yılından itibaren tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, erkeğin kadını sık sık darp ettiğinden bahsedilemeyeceği, erkeğe verilen diğer kusurların yerinde olduğu, kadının ilk kararı istinaf etmemesi sebebiyle erkeğe başkaca bir kusur verilemeyeceği anlaşılmakla; erkeğin kusura yönelik istinafının kısmen kabulüne, kadının tüm, erkeğin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur tespiti ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.