Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7284 E. 2024/3894 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davalı erkeğin sebep olup olmadığı, velayet, kişisel ilişki tesisi ve tazminatlar hususunda yerel mahkeme kararının doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, boşanmaya sebep olan kusurlu davranışları, çocuğun üstün yararı gözetilerek kişisel ilişki kurulmaması ve diğer hususlarda kararın usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/707 E., 2023/947 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/879 E., 2022/235 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının arada ufak tefek işlerde çalışmışsa da müvekkilin öğretmen olup atandıktan sonra neredeyse hiç çalışmadığını, davalının çalışmadığı gibi müvekkilin ikinci çocuğuna hamile olduğu dönemde tefecilerden para alıp kardeşinin borcunu ödediğini, davalı ve davalının kardeşi borcu ödemeyince müvekkilin kredi çekip borcu kendisi ödediğini, bu durumun tekrarlanmaması için de Ankara'ya tayin istediğini, ortak çocuk ... doğduktan sonra mental bozukluk teşhisi konulduğunu, sürekli tedaviye ve ilgiye ihtiyaç duyduğunu, fakat davalının sorumluluklarını yerine getirmediği gibi ortak çocuğa karşı da sorumluluklarını yerine getirmediğini, istediklerini yaptırmak için ortak çocukları kullandığını, davalının müvekkile karşı cinsel şiddet uygulamaya başladığını, müvekkilin isteği dışında, onun rızasını almadan onunla birlikte olduğunu, müvekkili başka erkeklerle olmaya zorladığını, müvekkilin buna karşı çıktığında saldırganlaşmış ve ortak çocuklara karşı intihar numaralarını artırdığını, kendi telefonu üzerinden müvekkil adına flört uygulaması indirip oradan kendi seçtiği kişilerle müvekkilin birlikte olmasını, birlikte olurken ondan görüntü video atmasını istediğini, müvekkil karşı çıktığından ona hakaretler ettiğini, en son müvekkilin her şeyi göze alıp avukata gittiğinde davalı, abisine durumu sanki müvekkili o başkaları ile olmaya zorlamıyor da müvekkil o adamlarla yatıyor gibi lanse ettiğini, bunun üzerine müvekkilin abisinin müvekkili sokak ortasında dövüp öldürmekle tehdit ettiğini, müvekkilin bunun üzerin kaçmak zorunda kaldığını, müvekkilin bu sebeplerle uzun süre psikolojik tedavi görmek zorunda kaldığını, tüm bu sebeplerle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ...'in velâyetinin müvekkile bırakılmasına, 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, müvekkil lehine 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin tefecilere borçlandığı, sorumluluklarını yerine getirmediği, çocuklarıyla ilgilenmediği, davacı kadını aşağıladığı, tarafların yeniden bir araya gelmeyecekleri konusunda kanaat hasıl olduğu, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, sonradan dilekçe ile bildirilen tanıklarının dinlenemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı kadına verilmesine, baba ile ortak çocuk ... arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına, 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuk lehine hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 750,00 TL'ye artırılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; tanıklarının dinlenilmediğini, ortak çocukla kişisel ilişki kurulmadığını, hükmedilen tazminatları ödeyecek gücünün olmadığını, mağdur olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının süresinde cevap vermediğinden sonradan bildirilen tanıkların dinlenilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı, ortak çocuk 2007 doğumlu ...'in uzmana annesi ile yaşamak istediğini ve babası ile görüşmek istemediğini beyan etmesi, babanın çocuğa karşı tavrı karşısında kişisel ilişkinin kurulmamasında isabetsizlik olmadığı, diğer yönlerde de isabetsizlik bulunmadığı ve kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; tanıklarının dinlenilmediğini, ortak çocukla kişisel ilişki kurulmadığını, hükmedilen tazminatları ödeyecek gücünün olmadığını, mağdur olduğunu belirterek hükmün tamamına yönelik süresinde temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kişisel ilişki kurulmamasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.