"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/384 E., 2023/963 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/237 E., 2020/446 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline karşı ilgisiz tavırlar sergilediğini, ortak haneyle ilgilenmediğini ve ihtiyaçlarını karşılamadığını, sürekli olarak alkol alarak müvekkiline karşı tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, müvekkiline psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, cinsel ilişkiye zorladığını, asgari yaşam olanaklarına sahip bağımsız konut açma yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve sürekli başkalarının evinde kalmak zorunda kaldıklarını, davalının ciddi boyutlarda alkol bağımlılığı bulunduğunu, müvekkil ile iletişim kurmamaya başladığını, davalının bir hafta boyunca müvekkiline haber vermeden eve gelmediğini, geldiğinde "kafamı dinledim" diye cevap verdiğini, bu olaylardan sonra müvekkilinin davalının daha önce bileklerini keserek intihar girişiminde bulunduğunu ve bu bir haftalık süreçte kendisini bir yere kapatarak sürekli alkol aldığını öğrendiğini, sosyal çevrelerinde evlilikleri hakkında olumsuz konuşulmasına sebep olduğunu, davet edildiği arkadaş buluşmalarına da gitmediğini, müvekkilinin işini, arkadaşlarını küçümsediğini, müvekkilini kadınlık görevini yapmadığı bahanesiyle kısıtlamaya çalıştığını, müvekkiline "Allah belanı versin" şeklinde söz söylediğini, müvekkilinin davalıdan boşanma kararı aldığında davalının hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, ayrıca fiziksel şiddet uyguladığını, ölümle tehdit ettiğini, müvekkilinin kişisel eşyalarını alıp ortak haneden ayrılmak istediğinde, davalının müvekkilinin boğazına sarılıp saçlarından sürüklediğini, bu olaylar neticesinde müvekkilinin evden bir şekilde kaçarak annesine sığındığını, babasının ve annesinin hakaret ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; eşinden ayrılmak istemediğini, eşine büyük sevgi beslediğini, eş ve ailesinin yetersiz olduğunu hissettirdiğini, evliliklerindeki problemin asıl kaynağının davacının annesinin etkisinde kalması, aile içine davacının annesinin sürekli olarak müdahale etmesi ve annesinin yönlendirmeleri olduğunu, davacının sürekli olarak annesinin yanında kalmak istediğini, ortak hanenin birlikteliği için gereken çabayı ve özveriyi göstermediğini, tarafların bir süre davacının isteği üzerine davacının annesinin evinde kaldıklarını, daha sonra ortak haneye dönerek sorunsuz yaşamaya devam ettiklerini, her şey yolundayken davacının ayrılmak istediğini dile getirerek birkaç parça eşyasını yanına alarak evden ayrıldığını, evliliğinin devam edeceği yönünde inancının devam ettiğini, eşine karşı sevgi ve saygısının tam olduğunu, bu nedenle davacının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sürekli alkol kullandığı, kadını ''sen yoksan bende yokum ben yoksan sende yoksun'' demek sureti ile tehdit ettiği, kadının maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadına ve ailesine hakaret ettiği, kadının ise sürekli olarak annesine gittiği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ve kusur belirlemesi ile tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadının maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı ve kadına ve ailesine hakaret ettiği kusurlarının ispatlanamadığından bahisle gerekçeden çıkartılmasına ve kadına ortak konuttan ayrılarak birlikte yaşamaktan kaçındığı kusurunun eklenmesi gerekçesi ile belirlenen ve gerçekleşen kusur durumuna göre yine de erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulüyle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle "boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile" ibaresinin kaldırılmasına ve faiz uygulanmamasına karar verilmiş, davalı erkek vekilinin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü, kusur, maddî ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.