"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/824 E., 2023/977 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/515 E., 2022/126 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin ... isimli kadınla evlilik hayatı yaşadığını, bu birlikteliğinden iki çocuğu bulunduğunu, erkeğin 2019 yılı Ramazan bayramında bu kadınla ilişkisinin bittiğini söyleyerek müvekkili ile barıştıktan sonra, erkeğin, kadına, ... isimli kadınla birlikte yaşamalarını teklif ettiğini, kadının bu teklifi kabul etmemesi üzerine erkeğin kadını tehdit ettiğini ve aşağıladığını, kadına hakaret ettiğini, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, kadına fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, davacı kadın yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, yasal faizleriyle birlikte 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacı kadının, erkek ile cinsel birliktelikten kaçınarak erkeği başka bir kadınla birlikteliğe teşvik etmesi üzerine erkeğin ... isimli kadınla birliktelik yaşadığını, kadının da bu ilişkiye muvafakati olduğunu, erkeğin 2019 yılı Ramazan ayında evlilik dışı ilişkisine son verdiğini, ancak kadının, ... isimli kadından olan erkeğin diğer çocukları ile görüşmesine de karşı çıkarak evi terk ettiğini, erkeğin borçlarını ödemesi için evini satmasına kadının karşı çıktığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2019 yılı Ramazan Bayramı sonrası tarafların barışarak 3 ay birlikte yaşadıkları, bu nedenle bu tarihten öncesine ilişkin hususlar kusur değerlendirmesi sırasında dikkate alınmadığı, bu tarih sonrasında da erkeğin başka bir kadınla olan ilişkisini sürdürerek sadakatsiz ve güven sarsıcı hal ve davranışları olduğu, bu kadınla birlikte yaşamaya zorlandığı, “siz ermenisiniz, gavursunuz, lafımı dinlemiyorsunuz, sizi dağa çıkarıp kesmek lazım,”, “seni bu zamana kadar kandırdım, seni sevmiyorum, sana dönmem yalandı, sen yaşlılığımda bana bakarsın, ... bana bakmaz, ...’la da ayrılsam ben yine başka birini bulurum, seninle bir ömür geçirmem, analık suratlı, şerefsiz” şeklinde hakaret ve tehdit ettiği, birlik görevlerini yerine getirmediği, Elmadağ'daki eve ... isimli kadının gelmesi sebebiyle davacı kadının evi terk ettiği, evi terk etme sebebinin eve ... isimli kadının gelmesi ile gerçekleştiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının kusursuz olduğu, davalı erkeğin ise tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 1.250,00 TL'ye artırılarak kararın kesinleşmesini takiben yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafaka ve tazminatların miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur, tazminatlar ve nafakalar yönleriden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafaka ve tazminatların miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.