"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/598 E., 2023/832 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/38 E., 2022/51 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne dair karara karşı davacı-davalı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalı-davacı erkeğin, kadının davasının kabulü ile erkeğin reddedilen tazminat talepleri istinaf edilmeksizin kesinleşmiş, bu yönlerden yeniden hüküm kurulmamış olup davalı-davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı-davacı erkeğin, kadının davasının kabulü ile tazminat taleplerinin reddine yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davalı-davacı erkek vekilinin sair yönlerden temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-davacının müvekkiline şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, hakaret ettiğini, evden kovduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar lehine aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı-davalının cemaate katıldıktan sonra evini ve ailesini ihmal ettiğini, tüm vaktini cemaat toplantılarında geçirdiğini belirterek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin dosya içerisinde yer alan darp raporuna göre eşine basit tıbbı müdahale ile giderilebilir şekilde şiddet uyguladığı, kadının ise; cemaate katıldıktan sonra tüm vaktini cemaat toplantılarına katılmakla harcadığı, bu şekilde evini, eşini ve çocuklarını fazlaca ihmal ettiği, eve gelen misafirlerin dahi yanına çıkmayarak çay-kahve servisini eve gelen misafirlerinin eşlerinin yaptığı, bu haliyle tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Yasin Ahmet ve Yusuf'un velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine aylık 650,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadının şiddet ve hakarete uğradığını belirterek, eksik gerekçe ile karar verildiğini, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, tazminatların reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ise de toplanan delillerden, İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen ve gerçekleşen kusurların yanında davalı-davacı erkeğin ayrıca davacı-davalı kadını aşağıladığı ve hakaret ettiği, bu kusurlu davranışların da erkeğe yüklenmesi gerektiği, bu haliyle boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına nazaran daha kusurlu olduğu, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının miktarının isabetli olduğu, yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu, kadının maddî tazminat talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi gerektiği, erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı da dikkate alındığında kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek davacı-davalı kadının kusur belirlemesi, karşı davanın gerekçesi, yoksulluk nafakasının miktarı, maddî tazminata ilişkin ret hükmü, manevî tazminat talebinin reddine yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL manevî tazminata, maddî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının davasının kabulü ve fer'îleri ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası ile istinaf edilmeyen yönlere ilişkin temyizin incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı erkeğin kadının davasının kabulü ile reddedilen tazminat taleplerine yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.