Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7303 E. 2024/4767 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma, velayet, nafaka, maddi-manevi tazminat ve ziynet alacağı taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, davacı-davalı kadın vekilinin temyiz sebeplerinin kararı bozmaya yeterli olmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2392 E., 2023/1467 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Söğüt Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/47 E., 2021/67 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadın eşin ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı- davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ortak çocuk ile ilgilenmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilinin ve ortak çocuğun doğum günlerini, özel günleri hatırlamadığını ve kutlama yapmadıklarını, kendisinin çalışma saatlerini, misafirliğe gitmesini, marketten ev için yaptığı alışverişi ve bunun gibi ufak tefek şeyleri davalının sürekli tartışma konusu haline getirdiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedeline karşılık fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL bedelinin ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı-davalı kadın vekili 08.02.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı bedelini 77.655,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle ; kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, bazı iddiaların ise çok eskiye ait olduğunu, kadın eşin müvekkiline hakaretler ettiğini, bela okuduğunu, ortak ikametgahı sürekli terk ederek ailesinin yanına gittiğini, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ev içerisinde iki yabancı gibi konuşmadıklarını, sürekli televizyon izleyerek vakit geçirdiklerini, yatakları ayırdığını ve müvekkiline "kendisinden soğuduğunu, dışarıdan başkasını bulup onunla ilişkiye girmesini " istediğini söylediğini iddia ederek: asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ziynet eşyalarına yönelik olarak ise; davacı kadının ev alınmasını istediği için isteği ve onayı ile birlikte kuyumcuya giderek altınların bozdurulduğunu, ev almak için birlikte müteahhit ile görüşerek ev satın alma konusunda anlaştıklarını, bu süreçte davacı kadının da müvekkili ile birlikte hareket ettiğini iddia ederek ziynet eşyası alacağı talebinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında yaşandığı ileri sürülen tartışmaların içeriği, sebebi, kimden kaynaklandığı hakkında görgüye dayalı yeterli bir bilgilerinin olmadığı, tarafların geçinemedikleri, küs oldukları, sözlü olarak tartıştıkları gibi yüzeysel anlatımlarda bulunup kusur oluşturabilecek davranışlara dair yeterli ve inandırıcı açıklamalar yapmadıkları, söz konusu tanık anlatımlarından davalı davacı açısından kusur oluşturabilecek olayların yüzeysel, soyut ve genel ifadelerle anlattıkları evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının eşine yönelik hakaret ve beddua ettiği "ak gözlü", "aptal, salak" gibi sözler söylediği, başkalarının yanındayken de "niye böyle salakça hareket ediyorsun" dediği, ufak bir tartışmada "senden boşanıcam, istemiyorum, aptalsın" gibi ifadeler kullanarak, erkeğin, onur, şeref ve saygınlığını tahkir mahiyetinde söz ve davranışlarda bulunduğu evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının tam kusurlu olduğu, erkek eşe izafe edilen kusurların ispatlanamadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına olduğu ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu. kadının dava dilekçesinde ziynetlerin davalı erkek tarafından elinden alındığını ve tekrar yerine koymadığını söylediği, davalı erkek ise altınları, kuyumcuya birlikte giderek bozdurduklarını beyan ettiği, konuya ilişkin ayrıntılı bilgiler içeren, somut olgulara ve görgüye dayalı söz konusu tanık anlatımlarından açıkça anlaşıldığı üzere davacı davalının ziynet eşyalarını eşi olan davalı davacı erkek ile ortak hareket ederek ve kendi rızasıyla bozdurmuş olduğu ve ev alımı konusun anlaştıkları gerekçesiyle; kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile birlikte erkek eş yararına 6.000,00 TL maddî, 6.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebi ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi reddedilen boşanma ve ziynet alacağı talebi, erkeğin davasının ve tazminat taleplerinin kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadın ile davalı erkeğin birlikte ziynet eşyalarını bozdurup ev almak üzere müteahhitle anlaşarak peşinat olarak bozdurulan altınların parasını müteahhite verdikleri, bu dönemde taraflar arasındaki anlaşmazlık nedeniyle alınan evin taksitlerinin müteahhide ödenmediği, ziynet eşyaları bozdurularak müteahhite peşinat olarak verilen paranın da erkek tarafından alındığı ve kadına verilmediği, ev alımı için bozdurulan ziynet eşyalarının kadına iade edilmemek üzere bozdurulduğunu ispatlayamadığı, bu nedenle ziynet alacağı talebinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, gerekçesi ile; kadının boşanma ve fer'îlerine yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, ziynet eşyasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağı davasına ilişkin yeniden hüküm tesisine, kadının ziynet eşyasına yönelik davasının kısmen kabulü ile 10 adet toplam 210 gram, 22 ayar bileziğin (42.000,00 TL), 1 adet 5'i bir yerdenin (7.325,00 TL), 1 adet 30 gram, 14 ayar zincirin (3.750,00 TL), 3 adet toplam 4 gram yüzüğün (1.500,00 TL), 1 adet 4 gram küpenin (500,00 TL) toplam bedeli olan 55.075,00 TL'nin 10.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte, 45.075,00 TL'sinin de ıslah tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen kendi boşanma davası, erkeğin davasının ve tazminat taleplerinin kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kadının boşanma davasının reddi, erkeğin boşanma davasının kabulü noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 220 nci, 222 nci, 226 ncı ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.