"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/981 E., 2023/1351 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/1005 E., 2022/1134 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ile cevap ve birleştirilen davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin madde bağımlılığı olduğunu, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, aşağıladığını, baskı yaptığını, kötü muamelede bulunduğunu, olumsuz yaşam tarzı nedeniyle ailesine gereken ilgi ve manevî desteği vermediğini, erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata, nafakaların yıllık ÜFE oranında artırılmasına, erkeğin birleştirilen davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek cevap ile birleştirilen dava dilekçelerinde; iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, müvekkilinin herhangi bir bağımlılığınını bulunmadığını, kadının müvekkiline ve ailesine mesafeli ve soğuk davrandığını, kavgacı ve toplum içinde küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, annelik sorumluluklarını yerine getirmediğini, çocuğun yanında sürekli sigara içtiğini, çocuğuyla ilgilenmeyip sürekli televizyon ve tablet karşısında uygun olmayan içerikler izlettiğini ve çocuğun gelişiminin olumsuz yönde etkilediğini, kadının bir telefon tartışması üzerine dört ay öncesi ortak evi terk ettiğini, ailesinin yanına yerleştiğini, eve dönmesi için tüm çabalara rağmen dönmediğini ve eve geri dönmeyeceğini söylediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 28.12.2021 tarih ve 2018/886 Esas, 2021/970 Karar sayılı kararı ile; erkeğin, birleştirilen dava dilekçesinde terk sebebiyle boşanma talebinde bulunulmuş ise de karşı tarafa usulüne uygun olarak eve dönmesi hususunda ihtar gönderilmediği anlaşıldığından birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kadına birden fazla kez tehdit ve hakaret içerikli sözler söyleyen, psikolojik ve duygusal şiddet uygulayan, ailesinin evinin önünde yüksek sesle bağıran erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, kadına atfedilen bir kusurun ispatlanamadığı gerekçesi ile erkeğin birleştirilen davasının reddine, kadının asıl davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında arttırılmasına, kadın lehine 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, davalı-davacı erkek vekili tarafından hüküm tamamı yönünden istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, birleştirilen davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına dayalı olduğu halde terk sebebine dayalı olduğunun kabulü ve tarafların gösterdiği tüm delillerde toplanıp değerlendirilmeden hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadına atfedilen bir kusurun ispatlanamadığı, kadına birden fazla kez tehdit ve hakaret içerikli sözler söyleyen, psikolojik ve duygusal şiddet uygulayan, ailesinin evinin önünde yüksek sesle bağıran erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin birleştirilen davasının reddine, kadının asıl davasının kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında arttırılmasına, kadın lehine 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan asıl ve birleştirilen boşanma davalarının ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.