Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7318 E. 2024/5122 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2350 E., 2023/1238 K.

KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/231 E., 2021/220 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının evine ve eşine karşı saygısız, özensiz, boşvermiş ve dengesiz hal ve tavırlarının günden güne artarak devam ettiğini, kadının ailesinin baskı ve etkisi altına kaldığını, erkeği bir eş olarak saymadığını, devamlı kavga ve huzurluksuz içerisinde evliliklerinin sürdüğünü, birlik görevlerini yerine getirmediğini, evde hijyene dikkat etmediğini, ortak çocukların bakım ve beslenmelerine özen göstermediğini, yatakları ayırdığını, başına buyruk hareket ettiğini, erkeği evden kovduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin hem eş hem baba olmanın gereklerini yerine getirmediğini, eşi ile çocuklarını evden kovduğunu, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadının ve çocuklarının sağlık sorunları olduğunda ilgilenmediğini, sürekli tartışma çıkardığını, kadına ve kadının kök ailesine küfür ettiğini, kadının ailesi ziyarete geldiğinde onlarla hiç ilgilenmediğini, yatakları ayırdığını, cinsel şiddet uyguladığını, en son olayda tartışma çıkardığını, kadına çocuklarının yanında "seni istemiyorum, evden git, tüfeği getirin" şeklinde bağırdığını, erkek hakkında bu olay nedeniyle uzaklaştırma kararı verildiğini, evin sigortasını kapatarak çocuklarının karanlıkta oturmasına neden olduğunu, erkeğin 3 ay boyunca kadın ve çocuklarıyla aynı sofraya oturmadığını, çocuklara psikolojik şiddet uyguladığını, onlarla ilgilenmediğini, tehdit ettiğini, 21.05.2019 günü evi terkettiğini, kızlarına eşyalarını toplattırdığını ileri sürerek açılan davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına ise aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, ortak haneyi terk ettiği, kadın hastalandığında davalı ile ilgilenmediği, kadına sürekli küfür ettiği ve laf söylediği, ortak konutta yemek yapılmasına ve kendisi de davet edilmesine rağmen ayrı bir odada yemek yediği, eve misafir geldiğinde ayrı bir odaya çekildiği, kadının ise evden ayrılmayı kafasına koyan erkeğe küfür ettiği, böylece boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin sosyal inceleme raporu doğrultusunda anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı 400,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına ise aylık 300,00 TL tedbir, 700,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe yüklenen kadına sinkaflı sözler söyleme vakıasına dilekçeler aşamasında dayanılmadığı, bu kusurun kadına yüklenilmemesi gerektiği, erkeğe yüklenilen kusurlu davranışların ise istinaf edilmeksizin kesinleştiği, böylelikle erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle erkek tarafından açılan davanın reddine, kusurun belirtilen şekilde düzeltilmesine, kadın yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden itibaren 700,00 TL'ye çıkartılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı 400,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kadının istinaf sebeplerinde belirtilen sebeplerin dışına çıkarak inceleme yapmasının hatalı olduğunu, ortak çocuğun kadının, eşine küfür ettiğine ilişkin usulüne uygun tanıklık yaptığını, bu tanığın beyanının hükme esas alınmamasının hatalı olduğunu, kadının kusuru olmasa dahi boşanmaya karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek reddedilen davası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.