"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1907 E., 2023/1321 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/710 E., 2022/288 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının vajinismus hastalığı nedeniyle tarafların cinsel ilişkiye giremediği, kadının öncesinde tedavi olmak istemediği, tedaviye ikna olduktan sonra da tedaviyi bırakacağı hususunda erkeği tehdit ettiği, zaman zaman tedaviyi bıraktığı ancak doktorların uyarıları nedeniyle tedaviye devam ettiği, erkeği tehdit ettiği, sigarayı bırakma konusunda baskı yaptığı, sigara içmesi halinde erkeğin akrabalarının yanında sinkaflı hakaret ettiği, tüm bu yaşananlara ilişkin erkeğin huzursuzluğunu kadına bildirmesi üzerine kadının müşterek konutu terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadını tehdit ettiği, hakaret ve darp ettiği, psikolojik şiddet ve baskı uyguladığı, maddî ve manevî ihtiyaçlarının karşılamadığı, erkeğin paragöz olduğu kadının borçları nedeniyle icralık olduğunda para vermediği, kadının bileziğini satıp borcunu ödemesi üzerine bağırıp küfür ettiği, erkeğin gece geç saatte maç yapmaya gittiği, kadının korkması nedeniyle gitmesini istemediğinde kadının boğazını sıktığı tartakladığı, taraflar arasında cinsel birlikteliğin yaşanmadığı, erkeğin muayene olmadığı, kadının tedavisi sırasında "herkes mutlu çocuğu var, sen çocuk yapamazsın kadınlık yapamazsın bu yapamaz korkak her şey kafada bitiyor" dediği, erkeğin tartışmalarda sinir krizi geçirdiği, kadına şiddet uyguladığı, "annene söyle gelsin alsın seni istemiyorum" dediği, erkeğin kök ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiği, erkeğin bu duruma ses çıkarmadığı ve müşterek konuta ilişkin konuları kök ailesini anlattığı, kadının erkekle sigarayı bırakması şartıyla evlendiği ancak erkeğin evlendikten sonra tekrar başladığı, son olayda piknik sırasında erkeğin sigara içtiği akşam kadının konuyu açması üzerine kadını darp ettiği, erkeğin "bu iş bitti" diyerek evi terk ettiği, kadının kök ailesinin evine döndüğü bir kaç gün sonra kadını müşterek haneye geldiğinde kilidin değiştirildiğini, erkeğin bir takım ev eşyalarını götürdüğünü gördüğünü ve kadının boşanmaya karar verdiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalının eşine karşı baskıcı davrandığı, hakaret ve tehdit ettiği, genel olarak tedaviye yanaşmadığından, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, davacının ise zaman zaman tedavi süreci ile ilgili motivasyonunu düşürücü söylemlerde bulunduğu ve davalı kadının boğazını sıkmakla fiziksel şiddet uyguladığından eylemin derecesi nazara alınarak hafif kusurlu olduğu anlaşılmakla, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının ağır kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadının ağır kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin reddine ve erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının ağır kusurlu olmadığını, karşı tarafın kusurlu olduğunu, davacının tazminat taleplerin kabulünün, müvekkilinin yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığını, tedbir nafakası miktarının az olduğunu bu nedenlerle kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesi'nin Birinci Kararında
Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2022/1283 Esas, 2022/1267 Karar ve 14.06.2022 tarihli kararında davacı ... vekili Avukat ...'nın boşanma davasına yönelik özel yetki içeren vekâletnamesinin bulunmaması nedeniyle davacı ... vekili Avukat ...'ya boşanma davasını takip edebilmek için özel yetki taşıyan vekâletname sunmak üzere süre verilmesi, özel yetki taşıyan vekâletnamenin verilmemesi halinde gerekçeli karar davacı asıla tebliğ edilerek, yasal süreler beklenerek, istinaf dilekçesi verilmesi halinde dilekçe karşı tarafa tebliğ edilerek ve yasal süreler beklenerek, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için İlk Derece Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesi'nin Son Kararında
Bölge Adliye Mahkemesi'nin geri çevirme kararı sonrasında davacı ... vekili Avukat ... tarafından boşanma davasına yönelik özel yetki içeren vekâletname İlk Derece Mahkemesi'ni ibraz edilmiş ve eksiklik giderilerek dosya yeniden Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur incelemesi, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri, erkeğin kabul edilen maddî ve manevî tazminat talepleri, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.