"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2481 E., 2022/3325 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Merzifon 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/218 E., 2022/207 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin astsubay üst çavuş olduğunu söylediğini ancak sözleşmeli er olduğunun öğrenildiğini, sürekli yalan söylediğini, sürekli telefonla meşgul olduğunu ve şifre değiştirdiğini, bahis sitelerine girdiğini, kirayı ödemediğini, borçlandığını, faturaları ödemediğini, kadının ailesine gitmek için bilet aldığını, o hafta sürekli tartıştıklarını ve erkeğin "Merzifon'da iş bul, buraya gelme, evi kapatacağım" diyerek evden kovduğunu, iftiralar attığını, altınları vermezse aldatmakla suçlayacağına dair mesajlar gönderdiğini, kadın hakkındaki sadakatsizlik iddiasının doğru olmadığını, telefon kayıtlarının getirilmesine ... gösterdiklerini ve erkeğin psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; kadının iddialarının doğru olmadığını, kadının okul öncesi öğretmen olduğunu söylediğini ancak evlilik sonrasında öğrenci olduğunun öğrenildiğini, kadının Merzifon'da kolay iş bulabileceğini söyleyerek sürekli gitmek istediğini, sadakat yükümlülüğüne uymadığını, ... diye bir kişinin kadını arayıp yanlışlıkla aradığını söylediğini ancak sonrasında sıklıkla görüştüklerinin öğrenildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine evlilik sonrası yalan söyleyerek güven sarsıcı davranan, evin kirasını ve giderlerini ödemeyerek ve ihtiyaçları karşılamayarak ekonomik şiddet uygulayan ve tarafların fiilen ayrılmasından sonra eşi hakkında yersiz isnatlarda bulunan erkeğin tam kusurlu olduğu, erkek tanıklarının beyanının duyuma dayalı olduğu ve kadına kusur yüklenemeyeceği, tarafların meslekleri konusunda doğru söylememesinin nispi butlan sebebi oluşturabileceği, bu davranışlar sebebiyle kusur yüklenemeyeceği ve kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının ve 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların evliliğinin fiili olarak çok kısa sürdüğü, kadının tanıştıklarında erkeğe yalan söylediği, ev işi yapmadığı, kavga çıkardığı ve erkeğe ev eşyalarını fırlattığı, erkeğin ekonomik şiddetinin bulunmadığı, kadının haksız yere evi terk ettiği, fiili evlilik süresinin kısa olduğu dikkate alındığında tazminat ve nafaka miktarlarının fazla olduğu ve davanın kabulünün doğru olmadığı gerekçeleri ile tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranış bulunup bulunmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak davanın ve kadının tazminat ve nafaka taleplerinin kabulünün doğru olup olmadığı, doğru ise fer'î miktarlarının çok olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı ve 330 uncu maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.