"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1358 E., 2023/1904 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/10 E., 2023/258 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îerine, kadının ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre davacı kadının reddedilen ziynet alacağı davasında temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı kadın vekilinin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı kadın vekilinin sair yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin en başından itibaren taraflar arasında erkeğin anlayışsızlığı, gelirini eviyle paylaşmaması, hatta şüpheli olarak devamlı gelirini saklaması nedeniyle problemler yaşandığını, tahammülsüz ve sinirli biri olduğunu, devamlı kadının üzerine yürüdüğünü, şiddet uyguladığını ve bu eylemlerini ortak çocuğun yanında da gerçekleştirdiğini, ortak çocuğa da şiddet uyguladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, kadının günü birlik işlerden elde ettiği paralar ile araba aldığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadına yeterli harçlık bırakmadığını, kök ailesine sürekli parasal yardım ettiğini, devamlı olarak kredi çektiğini ve bu paraları borsaya yatırdığını, yatakları ayırdığını, uygunsuz içerikli videolar seyrettiğini, çalıştığı iş yerinde bir kadına taciz eylemlerinde bulunduğunu, kadına ait ziynetlerine erkeğin KYK borcu ve kök ailesinin borçlarının ödenmesi maksadıyla alındığını geri ödenmek kaydıyla alınan ziynet eşyalarının borçlar bahane edilerek geri iade edilmediğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yine kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın faiziyle birikte ödenmesine, düğünde takılan 12 adet 15 gram burma bilezik ve 25 adet çeyrek altın karşılığı bedelin faiziyle kadına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; Kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, son 2 senedir evini ihmal ettiğini, evde yemek yapmadığını, kişisel harcamalarını rahatlıkla yaptığını, iddiaların doğru olmadığını ileri sürerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde kadını bilgilendirmeksizin borsa yatırımları yaptığı, kadının haberi olmaksızın kredi çektiği, bu durumların öğrenilmesi sonrasında taraflar arasında yaşanan tartışma neticesinde kadına hakaret ettiği, ortak çocuğa karşı şiddet uyguladığı ve ev içerisinde porno filmler izlediği, diğer tanık anlatımlarının soyut beyanlar olarak kaldığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin alınan sosyal inceleme raporundaki tespitler uyarınca anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir, 1.500,00 TL iştirak nafakası ile, kadın yararına boşanmayla yoksulluğa düşecek olması nedeniyle aylık 400,00 TL tedbir, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, yine kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının ziynet alacağına ilişkin davasını ispatlayamamış olması nedeniyle bu yöne ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve ziynet alacağı talebinin reddi yönlerinden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının tüm yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur derecelerine göre kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte erkekten alınıp kadına verilmesine, erkeğin tüm istinaf talepleri ile kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine, ziynet alacağı yönünden kesin, diğer yönlerden temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin banka hesaplarındaki mevduatların gelir olarak kabul edilmeyerek kadın yararına düşük miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedildiğini, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu hususta ispat yükünün yanlış değerlendirildiğini ileri sürerek kararın kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında tam kusurlu bulunan erkek aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının düşük olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı kadın vekilinin reddedilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.