Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7328 E. 2024/3652 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/676 E., 2023/872 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Keskin Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi

SAYISI : 2019/181 E., 2021/187 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının eve sürekli geç geldiğini, çoğu zaman eve alkollü geldiğini, başka kadınlarla ilişkisi olduğunu, davalının telefonundan rastlantı sonucu öğrendiğini, 2019 yılı yaz aylarında evini ve ailesini iyice ihmal eden davalının durumuna dayanamayan müvekkilinin babasının evine döndüğünü, bir süre sonra davalının, müvekkilinin Ankara ilinde bulunun baba evine gelerek müvekkilinden özür dilediğini, davalının bir daha bu biçimde davranmaması şartıyla müvekkilinin eve dönmeyi kabul ettiğini, ancak davalının evini ve ailesini ihmal eden davranışlarına devam ettiğini, sabah erkenden evden çıkarak gece 00.00'da eve gelmeyi sürdürdüğünü, 13.11.2019 tarihinde davalının başka kadınlarla ilişkisinin olduğunu gösteren mesajlarının müvekkili tarafından yakalandığını, bunun üzerine müvekkilinin tekrar baba evine döndüğünü, müvekkilinin ekonomik durumunun iyi olmaması nedeniyle müşterek çocuklarının davalı babanın yanında kaldıklarını, davalının ekonomik durumunun çok iyi olduğunu, muhtarlık yaptığını, ortak kasap dükkanı olduğunu, aylık gelirinin 15.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, hiçbir geliri olmadığını, babasının yanında kaldığını, belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarını, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu, bu geçimsizliğin davacının kusurlu hareketlerinden kaynakladığını, davacının sürekli müvekkili ile kavga ettiğini, davacının temel sorununun Keskin ilçesinde oturmak istememesi olduğunu, Kırıkkale iline taşınmak için müvekkiline sürekli baskı yaptığını, müvekkilinin hem muhtar olması hem de maddî durumunun imkan vermemesi nedeniyle bu duruma karşı çıktığını, müvekkilinin başka kadınlarla görüşmediğini, davacıyı aldatmadığını, davacı tarafından elde edilen delillerin hukuka aykırı yol ile elde edildiğini, bu delillerin sunulmasına muvafakat etmediklerini, müvekkilinin eve sürekli alkollü geldiğine yönelik iddiaları kabul etmediklerini, muhtar olan müvekkilinin sabah 08.00'da evden ayrıldığını, 20.30'da eve döndüğünü, muhtar olan müvekkilinin sürekli alkol kullanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının müvekkilinden herhangi bir ziynet alacağı olmadığını, davacının ziynetlerini baba evine götürdüğünü, müvekkilinin muhtar maaşı dışında bir geliri olmadığını, belirterek tarafların boşanmalarını, müşterek çocukların velâyetinin babaya verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın, davacının Keskin İlçesinde yaşamayı istemeyip, Kırıkkale İline taşınmak yönünde ısrarcı olduğu iddiası da dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları ile desteklendiği, davalının Keskin ilçesinde muhtar olması, Keskin ilçesinde işlettiği kasap dükkanın bulunması nedeniyle davacı tarafın bu ısrarında haksız ve kusurlu olduğunun kabul gerekse de dosya kapsamında gerek evine sürekli geç gelmesi, hatta bazen gelmemesi, gerekse de tanık anlatımlarıyla ispatlandığı üzere sadakat yükümlülüğünü ihlal eder davranışlar sergilemesi nedeniyle davalının kusurunun ağır olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereği boşanmalarına, yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile birlikte aylık 700 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı kadına verilmesine, çocukların velâyetinin babaya verilmesine, velâyeti babaya verilen ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacının iştirak nafakası talebinin reddine,13.01.2021 tarihli 2 nolu celse 6 numaralı ara kararı gereği ortak çocuklar lehine hükmedilen (her bir çocuk için 200,00 TL) tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesindeözetle; İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının çalıştığına dair kayıtlar dosyada yer aldığı halde kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının çalıştığı halde tedbir nafakasına verildiği, kusur değerlendirilmesi, delilerin hükme esas alınamayacağı maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.