Logo

2. Hukuk Dairesi2023/732 E. 2023/3538 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, velayet, nafaka ve tazminat konularındaki kararın doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının temyiz itirazlarının reddiyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3200 E., 2022/3489 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/784 E., 2021/876 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın, kesinleşen kısımlar hariç olmak üzere, kaldırılmasına ve dosyanın eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kesinleşen boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve boşanmanın fer'îleri yönünden hüküm kurulmuştur.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sorunların erkeğin babasının hastalığı nedeniyle ailesinin tarafların evinde kalmasıyla başladığını, erkeğin annesinin evliliğe müdahalelerine sessiz kaldığını, erkeğin işsiz olması nedeniyle sorunların arttığını, ...'da iş yeri açıp uzun süre ...'daki ortak konuta gelmediğini, eşini ve çocuğunu düşünmediğini, akabinde sadakatsiz davranışlarının başladığını, kadının çalıştığı yerin sekreteri ile ilişki yaşadığını, kadının bunu affettiğini ancak sadakatsiz davranışlarının sürdüğünü, kadının annesinin hastalık sürecinde manevî olarak destek olmadığını, evi otel gibi kullandığını, ihtiyaç ve giderleri karşılamadığını, 2018 yılında evden ayrılarak annesi ile yaşamaya başladığını, kadının ... Bayramında erkeğin yaşadığı yere gittiğini, ancak erkek ve annesinin "Neden habersiz geldin" dediğini, erkeğin tüfekle eşinin üstüne yürüdüğünü, akabinde erkek ve annesinin ortak konuta geldiğini ve annenin oğlunu kolundan tutup götürdüğünü, psikolojik şiddet uyguladığını, "Sen benim için bir hiçsin" dediğini, 10 aydır konuta gelmediğini ve çocuğun ihtiyaç ve eğitim giderlerini karşılamadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine; çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.00,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının sürekli eleştiren ve küçük düşüren sözleri olduğunu, erkeğin annesine saygısız davrandığını, sorunları sebebiyle alkol almaya başladığını ve sağlıklı düşünme yetisini kaybettiğini, erkeğin dönemsel çalışması nedeniyle eve birkaç ay maddî destek sağlayamadığının doğru olduğunu ancak çalıştığı dönemde ve ayrıca fındık geliri ile giderleri karşıladığını, kadının eskiden tanıdığı bir erkekle güven sarsıcı yazışmaları olduğunu ve erkeğin bunun üzerine evden ayrıldığını ve 2019 yazında ortak çocuğun gösterisi sonrası erkeği darp ettiğini iddia ederek; davacı kadının boşanma talebinin kabulüne karar verilmesini, ortak velâyete hükmedilmesini ve kadının fer'î taleplerinin reddedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 14.01.2021 tarih ve 2019/710 Esas, 2021/18 Karar sayılı kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda düzenli bir işte çalışmayan, eşine psikolojik şiddet uygulayan, güven sarsıcı davranışlarda bulunan ve ayrılık sürecinde çocuğuyla iletişim kurmayan erkeğin tam kusurlu olduğu ve boşanmanın fer'îlerine hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Halit ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve 700,00 TL iştirak nafakasının ve 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir. karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve velâyet yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 01.10.2021 tarih ve 2021/1455 Esas, 2021/2587 Karar sayılı kararı ile fiziki şiddete ilişkin darp raporu dosyaya kazandırılmadan ve yine velâyet konusunda davalı baba ile görüşülmeden sadece anne ve çocukla görüşülerek eksik olarak düzenlenmiş uzman raporu esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kesinleşen yönler dışında kaldırılarak, eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ilk karara karşı boşanma hükmü yönünden istinafa başvurulmadığından boşanma hükmünün kesinleştiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda düzenli bir işte çalışmayan, eşine psikolojik şiddet uygulayan, güven sarsıcı davranışlarda bulunan ve ayrılık sürecinde çocuğuyla iletişim kurmayan erkeğin ağır, eşinin ailesine saygısız davranan kadının az kusurlu olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu, ortak çocuğun tarafların fiilen ayrı kaldığı süreçte anne yanında bulunması, mevcut düzene alışması ve velâyet tercihini anneden yana kullanması dikkate alındığında velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına uygun olacağı gerekçesi ile; kesinleşen boşanma yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk Halit ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve 700,00 TL iştirak nafakasının ve 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının dilekçelerinde dayanmadığı vakıalarla erkeğe kusur yüklendiğini, kadının duruşmada erkeğin çocuğu ile ilgili bir baba olduğunu söylemesine rağmen erkeğe fiili ayrılık döneminde çocuk ile iletişim kurmadığı kusurunun yüklenmesinin doğru olmadığını, kadının duruşmada erkeğin ailesine iyi davranmadığını ikrar ettiğini ancak ikrarın dikkate alınmadığını, güven sarsıcı davranışları olduğunu, erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanmadığını, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesi koşullarının bulunmadığını ve ortak velâyet talebinde bulunduklarını belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadının kesinleşen kusuru yanında başka kusurlarının da olup olmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, babanın ortak velâyet talebinin kabul edilmemesinin yerinde olup olmadığı, velâyetin anneye verilmesinin çocun üstün yararına olup olmadığı, çocuk lehine nafakalara hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.