Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7331 E. 2024/5236 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur durumu, maddi ve manevi tazminat talepleri, nafaka miktarı ve ziynet alacağının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve esasa uygun olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek temyiz itirazlarının reddi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1068E., 2023/1715 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Çorum 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/484 E., 2022/858K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, davacının ziynet alacağı isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre davacı-karşı davalı kadın vekili ile davalı- karşı davacı erkek vekilinin temyize konu ziynet alacağı miktarının, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.

Taraf vekillerinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; görücü usulü ile tanışıp evlenmeye karar verdiğini, nişan döneminde yaşanan sıkıntılardan dolayı kadının ilişkisinin bir iyi bir kötü devam ettiğini, nikah kıyıldıktan sonra erkeğin kadını küçümsediğini, ailesine hakaretler ettiğini, kadına tecavüz ettiğini, çeyiz taşıma sürecinde arayarak kadının ailesine küfür ve hakaretler ettiğini, erkeğin ailesinin müdahale ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, 25 gr olan 3 adet bilezik, (1 tane alyans, 1 tane tektaş, 1 tane beştaş, 1 tane baget yüzük, toplamda 12 gr), 1 tane pırlanta 2 gram , 1 tane bileklik 5 gram, 1 tane 14 ayar 30 gram kolye ve bileklik seti takımı ( kolye 23 gram, bileklik 7 gram ), 1 tane küpe 4 gram, cuantum1 adet kol saati, 1 tane isim yazılı kolye 3 gram) ziynet eşyalarının aynen iadesine, iadesi mümkün değilse yasal faizi ile 20.000,00 TL 'nin erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı- karşı davalı kadın vekili ıslah dilekçesinde özetle; toplam dava değerini dava tarihi itibariyle 80.000 TL daha arttırarak, 100.000,00 TL olarak talep ettiklerini belirterek, dava dilekçesinin bilirkişi raporu dikkate alınarak 100.000,00 TL ziynet eşyaları bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının hakaret ettiğini, annesinin erkeğe hakaretlerine sessiz kaldığını, beddua ettiğini, resmi nikah kıyıldıktan sonraki beraberliklerini davacı kendisi istemesine rağmen, bu olaydan aylar sonra sanki müvekkil kendisine tecavüz etmiş gibi müvekkili şikayet ederek erkeğin yargılanmasına sebebiyet verdiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına ve ailesine en son çeyiz taşıma işi sebebiyle çıkan ve ayrılmalarına sebep olan olayda hakarette bulunduğu, kadının düğünün gerçekleşmesini istemesi ve hazırlık yapmasına rağmen, çıkan anlaşmazlık sonrası aradan uzun süre geçmesine ve sonrasındaki süreçte kocayla kendi rızası dahilinde birden fazla kez değişik zamanlarda birlikte olduğunu savcılık ifadesinde belirtmesine karşın koca hakkında tecavüz suçlamasıyla şikayetçi olması ve kocanın ve ailesinin etrafa olan itibarlarının zedelenmesine sebep olduğu, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, yasal koşulları oluşmadığından tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına ve 8.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile 1 adet 22 ayar 25 gram bilezik, 1 adet 14 ayar 5 gram künye, 1 adet 23,50 gram 14 ayar sete dahil kolye, 1 adet 7 gram 14 ayar sete dahil bileklik ve 1 çift 4 gram 14 ayar küpe bedeli olmak üzere toplam 24.595,00 TL'nin 20.000 TL'sinin dava tarihinden, 4.595,00 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı erkekten tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, reddedilen tazminatlar, nafaka miktarı ve ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, reddedilen tazminatlar, kabul edilen ziynet alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, reddedilen tazminatlar, nafaka miktarı ve ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, reddedilen tazminatlar, kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının ve erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacakları, asıl ve karşı boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı, hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 226 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Taraf vekillerinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı kesinlikten REDDİNE,

2.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.