Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7337 E. 2024/4770 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminat miktarı, tedbir nafakası ve velayet hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yargılama ilkeleriyle uyumlu olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2394 E., 2023/1077 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/448 E., 2021/1070 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının ailesinin borçlarını ödemek zorunda kaldığını, ailesinin bu paraları geri iade etmediğini, sürekli aşırı maddî taleplerde bulunarak erkeğin borçlanmasına sebep olduğunu, ekonomik baskı uyguladığını, ailesine yersiz ve yakışıksız tavırlarda bulunduğunu, sabah kahvaltısı hazırlamadığını, ilgi alaka göstermediğini, iletişim sorunu olduğunu, sürekli hakaret ettiğini, konuşmaları kayda aldığını, bu konuda çocuğu da alet ettiğini, psikolojik baskı uyguladığını, evi terk ederek gittiğini, evin kilidini değiştirerek erkeğin eve girmesini engellediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 30.000,00TL maddî,30.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, evden kovduğunu, sürekli boşanacağını söylediğini, eş ve çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini, ailesinin etkisiyle hareket ettiğini, evi otel gibi kullandığını, yatmadan yatmaya eve geldiğini, Covid hastalığına yakalandığında hastalığıyla ilgilenmediğini, son olayda hakaret ederek evden kovduğunu şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini aksi halde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, müşterek evi birlikte seçme yükümlülüğüne aykırı davrandığını, arabayı kitleyerek kadının arabayı kullanmasına izin vermediği, kadının ise erkek eşe hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddenin birinci fıkrası koşulları oluşmadığı gerekçesiyle; davanın reddine, ortak çocuk için aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe verilen kusurların doğru olduğu, kadına verilen kusurun kadın tarafından istinaf edilmediğinden kesinleştiği, davalı kadının davacının babasına yersiz ve yakışıksız tavırlarda bulunduğunun tanık ...'nın beyanıyla sabit olduğu halde bu hususta kadına kusur verilmemesinin hatalı olduğu, kadının başkaca kusurunun ispatlanamadığı, geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu ancak, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından yarar kalmadığı anlaşıldığından tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve hakkında yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının oluşmadığı, ortak çocuğun ayrılık döneminde anne ile yaşaması, sosyal inceleme raporunda velâyetin anneye verilmesinin belirtilmesi karşısında çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 800,00 TL'ye yükseltilmesine ve kararın kesinleşmesinden sonra aylık 800,00 TL iştirak nafakasına kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve velâyet yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili 04.07.2023 tarihli temyize cevap dilekçesi ile temyiz etmiş olup temyiz harçları için çıkarılan muhtıraya rağmen harçların ve masrafların yatırılmadığı gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi 19.07.2023 tarihli ek kararı ile temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmamıştır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir nafakası ve velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu ve 174 üncü maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.